İbrahim Aydemir, 27 Nisan 2007 gecesi Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinde yayınlanan bildirinin, Türk demokrasisine ve halkın özgür iradesine yönelik organize bir vesayet girişimi olduğunu kayda geçerek, “Bu muhtıra, Türkiye’nin 20. yüzyıl boyunca sırtında taşıdığı vesayet zincirinin son halkalarından biridir. Seçilmiş bir hükümeti tehdit eden bu açıklama, aslında sadece bir hükümete değil, doğrudan milletin kendisine parmak sallamaktır,” değerlendirmesini yaptı.
VESAYETİN SON ÇIRPINIŞI
İbrahim Aydemir, Türkiye’nin darbelerle şekillendirilmeye çalışıldığı uzun bir dönemden geçtiğini hatırlatarak, “1960 darbesiyle başlayan, 1971 muhtırasıyla perçinlenen, 1980’de kanlı bir şekilde uygulamaya konulan ve 28 Şubat’ta postmodern bir form kazanan vesayet anlayışı, 27 Nisan e-muhtırasıyla 21. yüzyıla da sirayet etmek istemiştir. Ancak milletimizin demokrasi bilinci, artık eski Türkiye’de olmadığımızı bütün dünyaya ilan etmiştir. 27 Nisan, vesayet zihniyetinin tükenmişliğinin ve millet iradesine çarpıp dağılan bir müdahale biçiminin sembolüdür,” ifadelerini kullandı.
TEK GÜVENCEMİZ MİLLETİN KARARI
Aydemir açıklamasında, 27 Nisan muhtırasına verilen demokratik direnişin önemine dikkat çekerek şöyle devam etti:
“Dönemin hükümeti, bu müdahaleye karşı demokratik hukuk devleti ilkelerinden taviz vermeden dirayet göstermiş, milletin kendisine verilen emanete sahip çıkmıştır. Eğer o gece kararlı bir duruş sergilenmeseydi, Türkiye belki de yeniden kaosa sürüklenecek, kazanımlar bir kez daha vesayet karanlığına hapsedilecekti. Tek güvencemiz, milletimizin kendi iradesine sahip çıkmasıdır. Türkiye, 27 Nisan’dan itibaren vesayeti reddederek yeni bir demokratik eşiğe adım atmıştır.”
BUGÜN DAHA GÜÇLÜ BİR DEMOKRASİ İÇİN ÇALIŞIYORUZ
İbrahim Aydemir, milletin dirayeti sayesinde vesayet anlayışının tarihin çöplüğüne gönderildiğini vurgularken, “15 Temmuz’da FETÖ eliyle yapılmak istenen hain darbe teşebbüsü de yine bu vesayetçi anlayışın farklı bir maskeyle sahneye çıkışıdır. Ancak milletimiz 15 Temmuz’da da canı pahasına direndi, tıpkı 27 Nisan’da olduğu gibi kendi kaderine sahip çıktı. Bugün geldiğimiz noktada, tam bağımsız, demokratik ve milli bir iradeye dayanan Türkiye hedefimize her zamankinden daha yakınız. Vesayet odaklarının hayal dahi edemeyeceği bir özgüvenle, daha adil, daha müreffeh bir Türkiye için çalışıyoruz,” değerlendirmesini yaptı.