Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Tefecilik operasyonu: 2 tutuklama
Tefecilik operasyonu: 2 tutuklama
 ATAUNİV ve KAÜ şüheda için seferber oldu
 ATAUNİV ve KAÜ şüheda için seferber oldu
Sarıkamış Şehitleri anma programı belli oldu
Sarıkamış Şehitleri anma programı belli oldu
İran sınırında 5 kilometrelik tır kuyruğu
İran sınırında 5 kilometrelik tır kuyruğu
Badminton Süper Liginde Doğu Anadolu damgası
Badminton Süper Liginde Doğu Anadolu damgası
HABERLER>TÜRKİYE
23 Mayıs 2024 Perşembe - 03:39

Fidan’dan Türk Devletleriyle İşbirliği vurgusu

TBMM'de "Türk Devletleri Parlamenter Asamblesi (TÜRKPA) Üyesi Ülkeler Arasında Savunma ve Güvenlik Mimarisi" başlığıyla düzenlenen TÜRKPA Milli Savunma Komisyonu Başkanları 1'inci Toplantısı düzenlendi.

Fidan’dan Türk Devletleriyle İşbirliği vurgusu

TBMM'de "Türk Devletleri Parlamenter Asamblesi (TÜRKPA) Üyesi Ülkeler Arasında Savunma ve Güvenlik Mimarisi" başlığıyla düzenlenen TÜRKPA Milli Savunma Komisyonu Başkanları 1'inci Toplantısı düzenlendi.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, burada yaptığı konuşmada, Türk dünyasının milli güvenlik mimarisi oluşturması için parlamenterler düzeyinde bir araya gelinmesi ve bir zeminin oluşturulmasının önemli bir konu olduğunu söyledi.

Batı dünyasının parlamenter diplomasiyi baskı oluşturmada, pozisyon ilerletmede çok yoğun bir şekilde kullandığını anlatan Fidan, Türk dünyasının da son yıllarda TÜRKPA altında çeşitli konularda hem birbirleriyle paylaşım yaparak hem de zemin kazanarak ilerlemesinin stratejik önem taşıdığını vurguladı. Fidan, milli savunma alanının ekosistem oluşturulması gereken bir alan olduğunu söyledi.

Bakan Fidan, TÜRKPA 13. Genel Kurulu’nun 5-6 Haziran’da Bakü’de gerçekleştirileceğini belirterek, dünyanın artan çatışmalar ve istikrarsızlıklarla karşı karşıya kaldığı ve küresel rekabetin hızlandığı dönemde TÜRKPA, Milli Savunma Komisyonu Başkanlarının bugün bir araya gelmesinin ayrı bir anlama sahip olduğunu kaydetti. Fidan, Türk dünyasının her alanda olduğu gibi savunma ve güvenlik alanlarında da daha fazla işbirliği ve bütünleşme içinde olmasının zaruri olduğunu aktardı.

TÜRKİYE YÜZYILI VİZYONU VURGUSU

Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye Yüzyılı vizyonu çerçevesinde yürütülen dış politikasının, Türkiye’nin ötesinde, Türk dünyasında da barış, refah ve güvenliğe katkı sunarak Türk devrine kendilerini taşıdığını söyledi.

1990’lı yılların başında bağımsızlığını kazanan genç cumhuriyetlerin, Türk dünyasının köklü devlet ve teşkilatlanma geleneği sayesinde hızla devletleşme yoluna girdiğini ve her alanda kapasitelerini güçlendirdiğini belirten Fidan, Türkiye’nin Türk Cumhuriyetlerine her zaman büyük destek verdiğini kaydetti. Bakan Fidan, şöyle devam etti: "Türk devletleri arasındaki ilişkiler ve örgütleşme süreci, ulus devletleri arasındaki ilişkilerin ötesinde olmalı ve tarihin bizlere sunduğu fırsatlardan istifadeyle ilerletilmelidir. Asya'nın yükselişinin sürdüğü ve Türk coğrafyasının öneminin her geçen gün daha da arttığı bir dönemdeyiz. Bunun bir sonucu olarak bölge dışı aktörlerin coğrafyamıza ilgisinin de giderek arttığını gözlemliyoruz. Avrasya'nın kalbinde yer alan coğrafyamızın küresel güç rekabetine sahne olmasının önüne geçmenin tek yolu var: O da saflarımızı sıklaştırmak. Bölgesel sahiplenme amacıyla küresel rekabetin yıkıcı biçimde bölgemize yansıtılmasına izin vermemeyi amaçlıyoruz."

Bölgede sorunların ortaya çıkmadan önlenmesini, ortaya çıkan sorunların da bir aile olunduğu bilinciyle yine aile içinde, bu ailenin ferdi olmanın sorumluluğuyla çözüme kavuşturulmasını amaçladıklarını belirten Fidan, mevcut uluslararası sistemin barış, istikrar ve adalet üretemediğini, bölgesel sahiplenme ve işbirliğinin daha da önemli ve gerekli hale geldiğini dile getirdi.

Dışişleri Bakanı Fidan, son dönemde Afganistan'da, Doğu Avrupa'da ve Orta Doğu'da meydana gelen gelişmelerin, Orta Asya'dan Anadolu'ya uzanan Türk dünyası halkının küresel ve bölgesel ölçekte önemini bir kez daha gösterdiğini vurguladı.

GAZZE'DEKİ KATLİAM

Gazze'de kadın ve çocuk olmak üzere on binlerce insanın hayatını kaybetmesine neden olan vahşetin sürdürülebilir ve kalıcı biçimde durdurulabilmesi için iki devletli çözümün hayata geçmesinin gerektiğini aktaran Fidan, şunları kaydetti: "Yaşanan zulüm ve insani kriz karşısında Batı sessizliğe gömülmüş, uluslararası kuruluşlar ve normlar yetersiz kalmıştır. İhtilafın coğrafi yayılması ve toplumsal tırmanma tehlikesi de her geçen gün artmaktadır. Bu ortamda, Türk dünyasının ortak duruş sergileyerek uluslararası topluma örnek teşkil etmesi, Türk dünyasının ahlaki ve güç olarak da öne çıkmasını sağlayacaktır. İhtilafın coğrafi yayılması ve toplumsal tırmanmayı beraberinde getirmesi tehlikesinin bertaraf edilmesine de katkıda bulunacaktır."

Fidan, Türkiye’nin Gazze konusunda ilk günden itibaren ilkeli bir duruş ve aktif bir politika sergilediğini söyledi.

Gazze’ye ulaştırılan uluslararası yardımların yaklaşık 3'te 1'ini Türkiye'nin sağladığını hatırlatan Fidan, Türkiye'nin ayrıca yardım sağlayan ülkelerin de başında geldiğini aktardı. Fidan, şöyle devam etti: "En başından beri soruna adil ve kalıcı bir çözümün şart olduğunu, Filistin devletinin tanınması ve iki devletli çözüme odaklanılması gerektiğini vurguladık. İsrail'e karşı bu hedef doğrultusunda somut adımlar attık. Mevcut aşama itibariyle ikili ticaretimizi sonlandırdık. Güney Amerika Cumhuriyeti tarafından İsrail'e karşı Uluslararası Adalet Divanında açılan davaya müdahil olma kararımızı açıkladık. Her türlü insan haklarının ve uluslararası hukuk ilkesinin daha fazla çiğnenmemesinin ve buna göz yumulmamasının önüne geçmek için tek yol var; İsrail'e yönelik uluslararası baskıların her alanda arttırılması. Bu çerçevede Türk dünyasındaki tüm kardeşlerimizi Gazze'deki vahşet karşısında seslerini daha fazla yükseltmeye, bu zulme son vermek için daha fazla ve daha somut adımlar atmaya çağırıyorum."

UKRAYNA-RUSYA SAVAŞI

Bakan Fidan, Ukrayna-Rusya Savaşı'nda daha fazla kan dökülmesini önlemek için çabaları sürdürdüklerini belirterek, "Ukrayna'nın egemenliğine, bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne desteğimiz tamdır. Öte yandan, savaşın başından bu yana çatışmaların sona ermesi, müzakere yoluyla barışçıl bir çözüme ulaşılması gerektiğini vurguluyoruz. Bu kapsamda farklı alanlarda arabuluculuk görevlerini sürdürdük, sürdürmeye devam ediyoruz." dedi.

"Malumunuz, Avrupa'nın ortasında 21'inci yüzyılda, son 2 yılda 500 bin kişinin hayatını kaybettiğine, bir ülkenin alt yapısı ve üst yapısının tamamıyla yok olduğuna, konvansiyonel bir savaşın devam ettiğine şahit olmaktayız." diyen Fidan, böyle bir manzaranın Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarında da görüldüğünü söyledi.

Fidan, yüz binlerce insanın öldüğü bu trajik tablonun önemli dersler ve ikazlar sunduğunu dile getirerek, TÜRKPA Milli Savunma Komisyonu Başkanları 1'inci Toplantısı'nda bir araya gelinmesinin önemini vurguladı. Milli güvenlikle ilgili tehditlerin her zaman baş gösterebileceğine işaret eden Fidan, bunun için hazırlıklı olunması gerektiğini ifade etti. Fidan, Ukrayna-Rusya Savaşı'nda çatışan tarafları bir araya getirerek Karedeniz Tahıl Girişimi'nin hayata geçirildiğini, bu yolla dünyanın sürükleneceği bir gıda krizinin önlenmesinin amaçlandığını hatırlatarak, "Karadeniz'de seyrüsefer güvenliğini sağlayacak düzenlemeler için taraflar arasında görüşmelerimiz devam ediyor." diye konuştu.

AZERBAYCAN'A TAM DESTEK

Azerbaycan'ın, 30 yıldır süregelen Karabağ işgaline son vererek Güney Kafkasya'da kalıcı barışın önünü açmasından büyük memnuniyet duyduklarını kaydeden Fidan, Ermenistan'ın işgali altında bulunan 4 köyün Azerbaycan'a iade edilmesi ve Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov ile Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan'ın 11 Mayıs'ta Kazakistan'ın Almatı şehrinde gerçekleştirdikleri görüşmelerin olumlu gelişmeler olduğunu bildirdi.

Fidan, Türkiye'nin bu süreçlerde Azerbaycan'a tam desteğini sürdürdüğünün altını çizerek, "Azerbaycan ve Ermenistan arasında nihai barış anlaşmasının imzalanması halinde bunun yalnızca iki ülkeye değil, tüm bölgeye olumlu yansımaları olacaktır." ifadesini kullandı.

Türkiye'den Orta Asya'ya kadar bölgedeki tüm ülkelerin refahına katkı sunacak adımların atılmasını, bölgenin refah ve istikrar koridoruna dönüşmesini arzuladıklarını bildiren Fidan, ekonomi, ticaret ve finans sektörlerinin, askeri güç gibi yüksek politika alanlarından biri haline geldiğini kaydetti.

Fidan, küresel ölçekte yeni ticaret yolları arayışlarının hız kazandığını anlatarak, "Jeopolitik ve jeoekonomik iç içe geçmiştir. Bu ortamda Türk devletleri, bağlantısallık, ticaret, enerji güvenliği gibi kritik alanlarda büyük işbirliği potansiyeli taşımaktadır." dedi.

TÜRK DEVLETLERİYLE İŞBİRLİĞİ VURGUSU

Türk Devletleri Teşkilatının (TDT) bölgede istikrar ve büyüme konusunda üstlenebileceği role dikkati çeken Fidan, ulaştırma ile altyapı projelerine ve çeşitli alanlardaki yatırımlara önemli mali destek kaynağı sağlayacak olan Türk Yatırım Fonu'nun kurulmasını "bütünleşmenin ekonomik boyutunda atılmış çok önemli bir adım" olarak nitelendirdi.

Fidan, "Bağlantısallığın önemli bir boyutunu oluşturan ulaştırma ağlarını geliştirme hedefimiz doğrultusunda, ulaşım ve ticarette işbirliğimizi güçlendirerek 170 milyonu aşkın bir nüfusu bünyesinde barındıran birliğimizin lojistik boyutunu da inşa etmeyi arzuluyoruz." değerlendirmesini yaptı. Bakan Fidan, Hazar Geçişli Orta Koridor'un hayata geçirilmesinin yalnızca tedarik zincirinin güvenliğine değil, aynı zamanda Avrupa'dan Çin'e kadar geniş bir alanda refah ve istikrarın sağlamlaştırılmasına katkı sağlayacağını vurguladı.

Savunma sanayi alanında işbirliğinin geliştirilmesi ve Türk devletleri arasında savunma sanayi ekosisteminin oluşturulmasının gerekliliğine işaret eden Fidan, "Bunu sürdürülebilir kılmak için tedarik, eğitim, bakım, yan ürünler gibi konularda gereken adımları süratle atmalıyız. Türkiye, savunma sanayi alanında işbirliği konusunda kardeş Türk devletlerine her türlü desteği sağlamaya her zaman hazır olmuştur." dedi.

YÜKSEK TEKNOLOJİ, EKONOMİNİN LOKOMOTİFİ

Fidan, yüksek ve kritik teknoloji alanlarının, ekonominin lokomotifine dönüşmüş durumda olduğunu ve yapay zeka gibi çığır açıcı teknolojilerin, ekonomiden güvenliğe pek çok alanda oyun değiştirici faktör olarak insan hayatına girdiğini anlatarak, "Ne amaçla kullanılacağına ve ne yönde gelişeceğine bağlı olarak aynı anda hem riskler hem de fırsatlar taşımaktadır." ifadesini kullandı.

İklim değişikliğinin etkisiyle uluslararası alanda gerçekleşen yeşil ve dijital dönüşüme işaret eden Fidan, Türk dünyasının bu yeni gelişmelere hızla adapte olması gerektiğini söyledi.

Fidan, küresel ve bölgesel istikrarsızlıklar, yasa dışı göç ve örgütlü suç gibi konularda ortak mücadele vurgusu yaparak, Pakistan ziyaretinde Afganistan ile ilgili konuları ele aldıklarını dile getirdi.

Türkmenistan ve Özbekistan başta olmak üzere Türk dünyasının Afganistan'daki gelişmeleri yakından takip ettiğini belirten Fidan, "Özellikle terörizmle, göçle, sınır güvenliğiyle ilgili konular kardeş ülkeler için birinci derecede öncelikli güvenlik sorunu. Bu konuyu da ilgili kurumlarımızla çok yakından takip ediyoruz. Kardeş Türk devletlerinin ilgili kurumlarıyla bu konuları da ele alıyoruz." diye konuştu.

TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATININ BÜTÜNLEŞMESİ

Bakan Fidan, TDT'nin her alanda kurumsallaşan ve sağlam temellere dayanan bir teşkilat haline geldiği değerlendirmesinde bulunarak, "Yol haritamızı teşkil eden 2040 Türk Dünyası Vizyon Belgesi'nin de ortaya koyduğu üzere her alanda ortak hedefleri ve vizyonu olan bir teşkilatın mensuplarıyız." dedi.

TDT'nin ekonomi, enerji, savunma, turizm, kültür ve eğitim gibi pek çok alanda projeler yürüttüğünü anlatan Fidan, Türk Yatırım Fonu, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY), Türk Kültürü ve Mirası Vakfı, Uluslararası Türk Akademisi, TÜRKPA, Türk Konseyi Ortak Ticaret ve Sanayi Odası gibi kurumlarla bütünleşme alanında önemli adımlar attıklarını ifade etti.

Fidan, TDT'nin daha güçlü kurumsallaşması ve bölgesinin öncü kuruluşlarından biri olması yönünde çabaları kararlılıkla sürdürdüklerine işaret ederek, "Teşkilatın Sekreteryasını güçlendirmek ve daimi temsilciler atamak suretiyle yürütülen projelerin verimliliğini ve hızını artırmayı; ayrıca ortak savunma sistemi oluşturmayı ve ortak kabiliyet geliştirmeyi, atılması gereken başlıca adımlar arasında görmekteyiz." dedi.

TDT'nin uluslararası görünürlüğünün arttığını vurgulayan Fidan, farklı ülkeler ve uluslararası kuruluşların TDT ile kurumsal işbirliği arayışlarının arttığını aktardı.

KKTC'NİN TÜRK DÜNYASINDAKİ YERİ

Bakan Fidan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC), Türk dünyasının ayrılmaz bir parçası olduğunun altını çizerek, "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin, anayasal adıyla gözlemci üye olarak, 2022'de Türk Devletleri Teşkilatına, 2023'te ise TÜRKPA'ya katılımı aile meclisimizi, Türk dünyasında olması gerektiği gibi kapsamaya bir adım daha yaklaştırdı." diye konuştu.

KKTC'nin ileriki dönemde TDT etkinliklerine katılımının ve uygun şekilde temsilinin önem arz ettiğini dile getiren Fidan, Türk bütünleşmesini desteklemekten memnuniyet duyduklarını kaydetti.

Fidan, Dışişleri Bakanı olarak göreve geldiğinde dış politikada 4 temel stratejik hedef belirlediğini anımsatarak, "Bunlar, bölgemizde barış ve güvenliği tesis etmek; dış ilişkilerimizi yapısal zemine oturtmak; refah ortamını geliştirmek ve küresel hedeflerimize ilerlemek." dedi.

Türk devletleri ile ilişkilerin ve Türk dünyasının bütünleşmesinin daha ileri aşamalara taşınmasının öneminin altını çizen Fidan, "Bu doğrultuda geçtiğimiz ay yapılan değişiklikle, Dışişleri Bakanlığımız bünyesinde Orta Asya ve Türk Devletleri Teşkilatı Genel Müdürlüğünü kurduk. Bu düzenleme, Türk dünyasının bütünleşmesine daha yoğun katkıda bulunma hedefimizin ve dış politika vizyonumuzda Türk dünyasına atfettiğimiz önceliğin somut göstergesidir." ifadelerini kullandı.

Fidan, beraberliğin güçlenmesinin Türk dünyasını küresel düzende baş aktörlerden biri haline getireceğini dile getirerek, bunun "Balkanlar'dan Çin'e uzanan geniş coğrafyada barış, refah ve güvenlik koruması sağlayacağını" söyledi.

Parlamenter diplomasi icra eden milletvekillerine, liderlere tavsiyede bulunmak ve toplumu yönlendirmek açısından büyük rol düştüğünü kaydeden Fidan, toplantının, Türk dünyası için hayırlara vesile olması dileğinde bulundu.

TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, "Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Minsk Grubu, Rusya, Amerika, Fransa 33 yıl parmaklarını oynatmadan durdular şimdi iş çözüme döndükten sonra, çözüme bir adım kaldıktan sonra ortalığı karıştırıyorlar. İnşallah onlara izin vermeyeceğiz. Fırsat bulamayacaklar." dedi.

Akar, Türk Devletleri Parlamenter Asamblesi (TÜRKPA), Milli Savunma Komisyonu Başkanları 1. Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, dost ve kardeş ülkeler Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve KKTC Cumhuriyet Meclisi temsilcileriyle bir arada olmaktan memnuniyet duyduğunu söyledi.

TÜRKPA'nın dost ve kardeş ülkeler arasındaki diyaloğu ve parlamentolar arasındaki işbirliğini geliştirmek amacıyla kurulduğuna işaret eden Akar, "Parlamentolar arası diplomaside biraz yavaş gidiyoruz. Bunu artırmamız lazım. Parlamentolar arası diplomasi ile Dışişleri Bakanımızın, Dışişleri Bakanlığımızın yapacağı çalışmalara bizim de katkı sağlamamız önem arz etmekte." diye konuştu.

Parlamenterler arasında işbirliğini artırmak için ihtisas komisyonlarının işbirliğine önem verdiklerini vurgulayan Akar, bu bağlamda TÜRKPA üyesi ülkeleri parlamentolarının savunma komisyonları arasındaki işbirliğinin geliştirilmesinin öncelikleri olduğunu kaydetti.

Savunma ve güvenlik konularının stratejik işbirliği için önemli ve öncelikli olduğunun altını çizen Akar, bu bilinçle hareket etmeye gayret göstereceklerini söyledi.

"HAZIRLIKLI OLMALIYIZ"

Türk devletlerinin, dünyanın odak noktası haline gelen bir coğrafyada ve merkezi bir pozisyonda olduğunu ifade eden Akar, coğrafyanın hem küresel ticaret merkezlerine hem de dünyayı sarsan çatışma bölgelerine komşu durumda olduğunu anımsattı.

Dünya çapında güvenlik ve risk algısının değiştiğini, yeni çatışmalar, yeni tehditlerin öne çıktığını belirten Akar, "Yapay zeka ile siber güvenlik, hibrit savaşlar ve asimetrik tehditler içinde bulunduğumuz yüzyılın yükselen kavramlarıdır. Küresel iklim değişikliğine bağlı olarak yakın gelecekte öne çıkması beklenen su ve gıda krizleri de gerek komşu devletleri gerekse göç dalgaları oluşturarak farklı bölgeleri etkileyecektir. Radikal akımlar ve terör de küresel ölçekte gündemdeki yerini korumaktadır." diye konuştu.

Akar, ulusal mevzuatları uyumlu hale getirmek, terminolojileri benzeştirmek ve parlamenter diplomasi kanallarını açık tutmak amacıyla daha yoğun çalışılması gerektiğini kaydetti.

Yalnızca silahlı çatışmaların değil ağır ekonomik krizlerin, kitlesel göç dalgaları ve büyük doğal afetler gibi farklı risk ve tehditlerin de milli güvenliğe etkilerinin önem arz ettiğini belirten Akar, "Bu bakımdan gelecekte daha büyük krizlerin karşımıza çıkabileceği öngörüsü ile hareket etmeli ve hazırlıklı olmalıyız." ifadesini kullandı.

"GAZZE'NİN YARALARINI SARMAK ADINA TARİHİ BİR GÖREVLE KARŞI KARŞIYAYIZ"

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına da değinen Akar, İsrail'in kadınları, çocukları katlederek bir soykırım yaptığını, İsrail'in yaptığı katliamların vicdan sahibi herkesi derinden etkilediğini vurguladı.

Gazze'deki insani durumu anlatmada kelimelerin kifayetsiz kaldığının altını çizen Akar, tüm dünyanın gözü önünde uluslararası hukukta yer alan tüm çizgilerin aşıldığını söyledi.

Akar, "Akan kanı durdurmak ve Gazze'nin yaralarını sarmak adına tarihi bir görevle karşı karşıyayız. Gelinen noktada mevcut durum, dünyanın tamamının, küresel yönetim ve güvenlik düzeninin, bu konuda sorumluluk ve yetki sahibi tüm kurumların haysiyet sorunudur." dedi.

Türkiye'nin bu durum karşısında ilkeli ve insani bir duruş benimsediğini belirten Akar, Türkiye'nin Güney Afrika'nın İsrail aleyhinde Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) açtığı davaya müdahil olduğunu anımsattı. Akar, "Önceliğimiz insani ateşkesin tesis edilmesi. Acil ateşkes barışa giden yolda ilk adımdır. İnsani yardımların hızlı, güvenli, kesintisiz ve engelsiz Gazze’ye ulaştırılması gerekmektedir. Bu amaçla tüm diplomatik imkanlardan istifade etmemiz elzemdir." diye konuştu.

Gazze'deki durumun çok vahim boyutlarda olduğuna işaret eden Akar, yapılabilecek ne varsa yapmanın herkesin boynunun borcu olduğunu söyledi. Gazze için hep sayılardan bahsedildiğini belirten Akar, "Sevdiğiniz çocuğu düşünün, evladınızı düşünün, onlardan 15 bini Gazze'de öldü. Böyle bir katliam söz konusu. Bugün herkes elinden gelen ne varsa yapmak durumunda." ifadelerini kullandı.

Akar, 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğe haiz bir Filistin Devleti'nin vücut bulmasının, bölgedeki herkesin güvenlik ve huzurunun temini için tek yol olduğunu bildirdi.

"SORUMLULUK ALMAYA MECBURUZ"

Türk dünyasının, kendi göbeğini kendisi kesmek zorunda olduğunu dile getiren Akar, Karabağ meselesinin sadece Azerbaycan'ın ve Türkiye'nin meselesi olmadığını vurguladı. Akar, "Karabağ bir sembol. Bu bir uyanış, Türk'ün kendine gelmesidir." dedi.

Güney Kafkasya'da kalıcı barış ve istikrarın tesisinin, sadece bölge ülkeleri için değil, bölgesel ulaşım hatlarının açılacak olması nedeniyle, küresel güvenlik ve bağlantısallık açısından da önemli olduğunu belirten Akar, Azerbaycan ile Ermenistan arasında barış anlaşmasının imzalanmasının, çözümün önündeki en büyük engeli ortadan kaldıracağını söyledi.

Bazı Batılı ülkelerin sergilediği, Azerbaycan'ın endişelerini göz ardı eden dengesiz tutumdan rahatsızlık duyduklarının altını çizen Akar, bölgede atılacak hiçbir adımın Azerbaycan'ı dışlamaması veya geride bırakmaması gerektiğini belirtti. Akar, "Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Minsk Grubu, Rusya, Amerika, Fransa 33 yıl parmaklarını oynatmadan durdular şimdi iş çözüme döndükten sonra, çözüme bir adım kaldıktan sonra ortalığı karıştırıyorlar. İnşallah onlara izin vermeyeceğiz. Fırsat bulamayacaklar." dedi.

"Kıbrıs bizim milli meselemizdir" diyen Akar, Türk dünyasının ayrılmaz bir parçası olan Kıbrıs Türklerinin maruz kaldıkları insanlık dışı ve haksız izolasyonun hafifletilebilmesi amacıyla, spor, kültür, eğitim, turizm gibi alanlarda ilişkilerin geliştirilmesini temenni ettiklerini söyledi.

Akar, KKTC Parlamentosu ile dostluk grupları kurulması gerektiğini dile getirerek, "Kıbrıs Türkleriyle doğrudan ticaret ve uçuşların başlatılması, Kıbrıs Türk liderliğiyle doğrudan temasların gerçekleştirilmesi hususunda da sizlerin desteğini bekliyoruz." ifadelerini kullandı.

 
Kurtulmuş’tan Türk Dünyası değerlendirmesi
 
Haber telif hakkı'nda son süreç
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
‘Günyüzü göremeyecekler’
Erdoğan," Milletin namuslarını emanet ettiği silahları, o silahların asıl ...
Erdoğan Millete seslendi
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Türk demokrasisi, yeni ve sivil bir anayasayı ...
Erdoğan gençliğe seslendi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarihte bir dönüm noktasını teşkil eden 19 Mayıs'ın, ...
 
Erdoğan’dan 19 Mayıs Ruhu vurgusu
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Ülkemizin karşı karşıya kaldığı her türlü baskıya, ...
Erdoğan: ‘Yeni bir tarım süreci başlatıyoruz’
“Tarımın anavatanı olan Anadolu’da yeşil kalkınma ve yerelden kalkınma ...
Erdoğan’dan Filistin’e destek mesajı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: "Filistin halkının özgürlük mücadelesini ...
 
Yılmaz 'Aile Kurumu' yaklaşımını paylaştı
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Modern hayatın dönüştürücü etkileri ...
Kurtulmuş: 'TBMM anayasa yapma yetkisine sahiptir'
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “TBMM anayasa yapma, anayasa çalışma yapmanın ...
Erdoğan’dan 'Türkiye ortak paydası' vurgusu
Milletin her bir ferdini "Türkiye ortak paydası"nda buluşturmak için büyük ...
 
PALANDÖKEN
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri