ERZURUM (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 31 Mayıs 2011 günü Artvin'in Hopa ilçesinde düzenlediği mitingin ardından çıkan olaylarda, 'terör örgütü propagandası' yapmak suçundan Erzurum Özel Yetkili 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan 7 kişinin ilk duruşması görüldü. Duruşma, 26 Eylül 2011 tarihine ertelendi.
MAHKEME ERTELENDİ
Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Hopa Olayları Davası'nda 7 kişi, 'Terör örgütü propagandası yapmak' suçundan hakim karşısına çıktı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın seçim gezisi için 31 Mayıs günü gittiği Hopa ilçesinde düzenlenen mitingden sonra çıkan olaylarda gözaltına alınarak Erzurum'a getirilen 31 kişiden 12'si tutuklanarak Erzurum H Tipi Cezaevine gönderildi. Daha sonra terör suçlaması kaldırılarak yetkisizlikle Hopa'ya gönderilen dosyada 12 kişinin 'kamu malına zarar verme, görevli memura mukavemet, toplantı ve gösteri yasasına aykırılıktan' cezalandırılması istendi. Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Rasim Karakullukçu tarafından 11 Ağustos günü hazırlanan iddianameyle 12 kişiden 7'si hakkında 'terör örgütü propagandası yapmak' suçundan dava açıldı. Özel Yetkili 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde haklarında 4, 5 yıl hapis cezası istemiyle yargılanan Ali Aksu, Erhan Köse, Görgü Demirpençe, İbrahim Aksu, İdris Akbıyuk, Önder Öner, Şafak Ustabaş, hakim karşısına çıkarıldı.
Yaklaşık 5 saat süren duruşmada 7 sanık ve avukatları savunma yaptı. Sanıkların savunmasında bazen güldüren diyaloglar yaşandı.
SANIK SAVUNMALARINDAN KISIMLAR:
"Görgü Demirpençe; Dev-yol ile bağlantı kurularak dosya hazırlanmış. Yaşı büyütülerek katledilen Erdal Eren (17) ile ilgili yüzlerce insan yargılanmıştır. Aynı Erdal Eren'i Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, timsah gözyaşları ile yad ediyor, suç olmuyor. Mahir, Hüseyin Ulaş, Deniz Gezmiş'in isimleri yad edilince suç oluyor. 3,5 aydır mağdur edilmemizin tek nedeni o gün orada görev alan polis ve Başbakandır. Burada yargılanması gereken Recep Tayyip Erdoğan'dır"
Artvin Çoruh Üniversitesi'nde öğrenci olan ve ayda yaklaşık bin 500 lira masrafının olduğunu ve bunu annesinin alın teriyle çay toplayarak karşıladığına işaret eden sanık İbrahim Aksu, çayın yetiştirilmesindeki zorlukları uzun uzun anlatması üzerine Mahkeme Başkanı Mustafa Kahya, "Tarım bakanını çağıracağım şimdi buraya" diye kesmesi güldürdü. HES'leri ve Çay-kur'un özelleştirilmesine tepki göstermek için orada bulunduğunu bildiren İbrahim Aksu, "Bu taleplerimizi horon çekerek dile getirdik. Bu sırada
biber gazı, tazyikli su ve coplarla saldırdılar. Dayak yedim kaburgam kırıldı. Horon çekenlere bu şekilde tepki gösterilip tutuklanmamıza neden oluyorsa, vay bu hukukun haline" dedi.
"Vay bu hukukun haline" ifadesine gülen Mahkeme Başkanı Mustafa Kahya, katip Ertan Aksoy'a dönerek "Ertan bey onu da yazın" dedi, bu da avukatları güldürdü. Polislerin baskı ile ifade aldıklarını ileri süren sanık İdris Akbıyuk, Emniyet'te yaşadıklarını "yandım, tutuklandım cezaevine gireceğim kesin" diye anlatması sanık yakınlarına kahkaha attırdı. Atılan kahkahalar da Mahkeme Başkanı Kahya'yı sinirlendirdi. Hakim Kahya, yargılamanın çok ciddi bir iş olduğunu ve saygınlığının korunması gerektiğini
söyledi ve aynı şeyin tekrarlanması halinde o kişilerin dışarıya çıkarılacağını bildirdi.
5 saatlik duruşmada yapılan beraat talepleri reddedildi. Mahkeme heyeti, Savcı Mehmet Bayram tarafından mütalaanın hazırlanması için duruşması 26 Eylül 2011 tarihine erteledi.