Koçak’tan çarpıcı tespitler

ERZURUM (İHA) - Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, Avrasya İpek Yolu Üniversiteleri Konsorsiyumu (ESRUC)’un 3. toplantısını ve ikinci görev süresinde gerçekleştirmek istediklerini İHA’ya değerlendirdi.
Atatürk Üniversitesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıya 30 ülkeden 200 üniversite rektörü veya yöneticisinin katıldığını belirten Rektör Prof. Dr. Koçak, “Erzurum’da yapılan üçüncü konsorsiyum toplantısında aldığımız kararlardan birisi İpek yolu kervan olunca biz de İpek yolu Üniversiteleri Bilim ve Eğitim Kervanı Projesini gündeme aldık. Medeniyet var, spor var bilim ayrı bir yer olsun diye düşündük. Üniversiteler bilim ve eğitim kervanını aldık. Üniversiteler arasında ortak projeler başlayacak. Atatürk üniversitesinin sahip olduğu ve istifade edilmesi gereken çok özellikleri var laboratuar alt yapımız bilim adamı gücümüz ve fiziki yapılarımız hepsinde yok. Bizim de gidip istifade edeceğimiz ortak projelerde istifade edeceğimiz üniversiteler de var. Bu bilim ve eğitim kervanı projesinde çalışması yapacağız. Bundan sonraki toplantı Moğolistan’da olacak. Hatta ondan öncesi de Ocak ayı içerisinde Malezya’da sadece konsorsiyum toplantısı olacak. 9 kişiden oluşan konsorsiyum üyelerinin katılacağı toplantı olacak. Daha somut adımlar atılacak. Moğolistan’a gidene kadar bir aşama almış oluruz” dedi.
PARA OLMADAN TEŞVİK EDİLMEDEN ÇALIŞMAK ZOR
“Üniversite olarak bilim teknoloji ürettiğimiz söylüyoruz. Bunu halkına yansıtan kurumlar diye tarif ediyoruz ama bugüne kadarki çalışmalarda üniversiteler yeteri kadar rol almamışlar” diyen Prof. Dr. Koçak, “Bu konuda biraz içine kapanmışız ama yeni yeni daha birkaç yıldan beri son 10 yılda bir çalışma başlatıldı. Bunun müspet manada da etki edeceğini düşünüyorum. Siyasi politika olarak da gayri safi milli hasılasının yüzde 10 yıl önce 0.34 düştü şu anda birlerde, 2023’de yüzde 3’lere çıkacak bu kadar artırılması teşvik edici sebep gözüküyor. Para olmadan teşvik edilmeden çalışmak zor. Bunun da önemi var. Gerek ulusal uluslar arası projelerde çalışma yapacak arkadaşların böyle bir kaynak kullanması etkili olacaktır. Üniversiteler olarak gerek ülke içinde ki projelere gerekse uluslararası işbirliğine önem veriyoruz” şeklinde konuştu.
KIŞ SPORLARI OLAN ÜNİVERSİTELERİ BİR ARAYA GETİRMEK İSTİYORUZ
Dünyada kış oyunları olarak ÜNİVERSİADE oyunlarının ikinci sırada yer aldığını dile getiren Prof. Dr. Koçak, “İlimize bu kadar kış sporları yapılan yatırımların devam etmesi aktif halde olması gerekiyor bize sorumluluk ta yüklüyor. Gençlik spor valilik çalışıyor yerel idareler çalışıyor ama onun sorumluluğu bilincindeyiz. Bizde ayrıca farklı bir kulvarda çalışıyoruz. Kış zirvesinin sebebi buydu Şubat’ta yapılan biyo çeşitlilik sporları ve turizmi gündeme almıştık. İpek yolu üniversiteler arası kış sporları olimpiyatları olarak lanse edilmiş olimpiyat demek çok doğru olmaz. Biz olimpiyata karar veren başkalarıdır. Biz daha çok düşüncemiz kış sporlarıyla ilgilenen çok önde olan üniversiteler var. Avrupa, ABD, Kanada İpek yolunda da var. İpek yoluyla sınırlı tutmak istemiyoruz Kanada’da çok gelişmiş spor üniversiteleri var. Burada bizim niyetimiz gayretimize ne derseniz deyin kış sporları merkezi olan ve kış sporları olan üniversiteleri bir araya getirmek istiyoruz” dedi.
ERZURUM ÖNEMLİ BİR KAMP MERKEZİ OLABİLİR
Erzurum’un kamp merkezi olması yönünde de büyük bir gayret ve çaba içerisinde olduklarını dile getiren Prof. Dr. Koçak, “Hedefimiz Erzurum’un 2000 metrede yazın bir kamp merkezi olmasıdır. Büyük takımların sporcuların burada kalıp 2000 metrede yapılan antrenmanların yarışlarda da etkili olduğunu biliyoruz. Bu sene Elazığspor, Rizespor, Urfaspor geldi. Bu bir başlangıçtır. Gerekirse biz bir kaç tane daha saha yapacağız yerimiz var Erzurum’a yapılacak bunlar çekici şeylerdir. “ diye konuştu.
ERZURUM EĞİTİM VE SAĞLIK MERKEZİ
Erzurum’un önemli bir eğitim merkezi haline geldiğinin de altını çizen Prof. Dr. Koçak, “Bizim öğrenci sayımız 100 binlere yaklaşıyor. İkinci üniversite öğrenci aldı, iki vakıf üniversitesi sırada. Kısa sürede öğrenci alacaklar Erzurum eğitim merkezi olacak. Bir başka alanda sağlık merkezi oluyor. Bizim hastanemiz bin 300 yataklı organ nakli, tüp bebek merkezi, mükemmel bir hastane. Sağlık bakanlığı büyük bir yatırım yapıyor. Sağlık kompleksi. Yani Erzurum gelecekte şu anda olduğu gibi daha da iyi bir sağlık merkezi olacak. Hem Kop dağının tüneli hem Ovit tüneli burası Karadeniz'i Erzurum’a 2 saate indirecek. Erzurum cazibe merkezi oluyor.” Dedi.
ÜNİVERSİTELER DIŞA AÇIK KURUMLAR HALİNE GELDİ.
Prof. Dr. Koçak daha sonra şunları kaydetti, “Üniversiteler hep içine kapanıktır. Dışa açık değildirler. Ama şimdi öyle değil. Üniversiteler dışa açık kurumlar haline geldi. Yönetim olarak bilimsel ve teknolojik çalışmaların laboratuvar çalışmalarının, sosyal bölümlerin, teknokentin ve sanayi işbirliğinin daha çok öne çıkmasını istiyoruz. Sosyal bölümdeki arkadaşların çok büyük gayretleri oldu. Haftanın her günü dolu dolu geçti. Neredeyse her gün kongre ve konferans vardı. Her bölüm kendisiyle ilgili meslek konularda çalıştı. Teknokent sanayi işbirliğinde kötü değiliz ama şu an da geldiğimiz noktaya bakarsak iyi noktaya gidiyoruz. İkinci binamız da tamamlandı. 40 firmamız var biz de arzu ediyoruz ki daha çok sanayici yardım istesin ortak projeler yapalım. Biz pazarlama işini ve reklam işini bir yıldır aktif şekilde yapıyoruz. Reklam ve pazarlama işinin daha da iyi olacağını düşünüyorum. Halkla iç içi olduğumuzu düşünüyorum. Bütün bölümler ve fakülteler olarak halka açığız.
İŞADAMLARININ EĞİTİME DESTEĞİ…
Diğer şehirlere baktığımızda Kayseri Malatya Sivas, Erzincan ve Ağrı şehirlerindeki üniversitelere oranın zenginleri sahip çıkıyorlar. Erzurum’un zenginlerinin hepsinin kapısını çaldık bugüne kadar Erzurumlu olmayan Sabancı’nın ve Aydın Doğan’ın üniversitede okulu var. Başka yok iki hayırseverden üniversiteye yatırım yapmasını istedik. Sıtkı Alp hocamız. 200 kişilik yurt sözü vermişti. Yurt yapımı hızlı bir şekilde devam ediyor. Bu sene yetiştirmeye çalıştık ama olmadı. Yurt bittiğinde 200 kız öğrenci orada kalacak.
BAKIRCI BİNAYI YAPCAK
Osman Bakırcı beyin ek bina sözü vardı. Orada biz haksız yere hep eleştirildik. Osmanlı inşaatla üniversite arasında mukavele var. 5 bin metrekare civarında yer yapıp teslim edilecek. 2/013 sonlarına doğruydu. O devam ediyor. Müteahhitle kendi arasında olan sıkıntı bizi rahatsız ve huzursuz etti. Medya müteahhiti biraz mazlum ve mağdur olduğu şekliyle yansıttı. Sıkıntıyı bizim üzerimizden yürütmeye kalktı. Geçen hafta ikisi de anlaştı. Bize de ifade ettiler ve devam edeceğini söylediler. Bir yıl daha süresi var. Bize söylediği ‘ben söz verdiğim tarihte bitireceğim.’ Ama ikisi arasında muhatap olarak resmi protokol var. Onun da günü var. Ben para verdim veriyorum. Ama ikisi arasındaki sıkıntı geçen hafta ve haftaya işler yürümeye başlar.”
ÜNİVERSİTE BÜYÜYOR BEYİN GÖÇÜ OLABİLİYOR
170’e yakın üniversite olduğu bir ülkede de eski üniversitelerin ve Atatürk üniversitesi gibi büyük ama taşra gibi büyükşehirler dışındaki üniversitelerde sıkıntı olacağı belliydi. İstanbul Üniversitesi’nden hiçbir öğretim üyesi kadrosunu aldırmaz. Üniversitedeki kadrosu durur ders vermeye gider ama kadrosu ordadır. Bu bizi etkiledi. Öğretim üyesi göçü her zaman vardı. Bütün üniversitelere bakın Atatürk üniversiteli vardır. Üniversite sayısı azdı ve az gidiyordu. 20’nin üzerinde rektör var. Bundan rahatsız değiliz. Biz bir fabrika gibi çalışmak istiyoruz. Kuyudaki su çekildikçe kuyunun suyu artar. Ama gitmek isteyenlerden şunu istiyoruz. Şu muhasebeyi iyi yapın, ben ne verdim üniversite bana ne verdi. Bu muhasebede eğer siz üniversiteye çok şey verdiyseniz sırtınızı dönerek gidebilirsiniz. Hiç arkanıza bakmayın. Ama üniversite size çok şey verdiyse yurt dışına gönderdi kadro verdi aile yuvasını kurdunuz çocuk sahibi olduğunuz yerine adam yetiştirmeden gidiyorsanız gittiğinizde eksiklik hissedilebilir. Bu zaman üniversite sizin yakanızdan tutar vicdanı olarak sorumlusunuz demektir. Vicdani muhasebede benim yerime eleman yetiştirdim eğitim aksamıyorsa yeter hizmet ettinizse buyurun gidin deriz. Yerine eleman yetiştirmemiş bizim üniversitenin parasıyla gitmiş basamak yapmış gitmek istiyorsa dünya var ahrette elimiz yakanızda diyoruz. Bu bizi etkilemiyor. Yerine yeni gençler geliyor. Önemli olan eğitimin aksamamasıdır.”
İKİNCİ DÖNEM NELER PLANLANIYOR
“Birinci dönem yılların çabuk geçtiğini fark ettik. İlk iki yılla ikinci iki yıl arasında fark vardı tanıma problemleri görme çözme adına fark vardı ama üniversitemiz çok şeyler yaptı başardı 4 yıllık dönemde. Bunların başında yeni fakülteler bölümler öğrenci sayısı gibi güzel çalışmalar oldu. İkinci dört yıldı önemsediğimiz iki nokta var. Bir üniversitenin bilimsel olarak daha iyi yerlerde olması gerekiyor. Ve 2023 vizyonu adına da Türkiye’de inşallah istikrar daha da iyi olur terör belası biter ve ülkemiz gerçekten çok büyük ve güzel bir ilk. Bizden beklentileri çok yüksek olan ülkeler var biliyoruz. O noktada daha iyi yerde olmamız gerektiğini düşünüyorum.”