Prospektüsten çıkan cinayet iddiası

İZMİR (İHA) - Kullandığı ilacın etkisiyle baygınlık geçirince ilacın prospektüsünü okuyan İzmirli Kafkas Karadağoğlu, doktorlar tarafından alzheimer ve demans hastası babasına bir yıl boyunca ölümüne yol açabilecek yanlış ilaç verildiğini anladı. Babasının 3. eşinin, mal varlıklarına konmak için doktorlarla plan yaptığını öne süren Karadağoğlu, yeniden otopsi talep edecek.

Korkunç iddia, ilaç prospektüsünden çıktı. İddiaya göre, 3. eşi ve çocukları ile birlikte Kars’ta yaşayan emekli Ağır Ceza Mahkemesi Hakimi 82 yaşındaki Latif Karadağoğlu’na 2012 yılında alzheimer ve demans tanısı konuldu. Hastalığı nedeniyle Erzurum’da özel bir hastanede tedavi gören Karadağoğlu’na bir yıl düşük dozajda Seroquel adlı ilaç verildi. Ardından 3. eşi tarafından Diyarbakır’da bir doktora götürülen Karadağoğlu’na bu kez de ‘alzheimer ve demans değildir’ tanısı konuldu.

Karadağoğlu, sağlam raporu aldıktan sonra mal varlıklarında söz sahibi olması için 3. eşine vekalet verdi. Vekaleti alan eş, Karadağoğlu’nun altı dükkanını, bankadaki yaklaşık 1,5 milyon lirayı, tarla ve arazilerini aldı. 2013 yılında Karadağoğlu’nun ölümünden bir gün önce tekrar Erzurum’daki özel hastane tarafından alzheimer ve demans raporu verildi.

ÖLÜMÜ ŞÜPHELİ BULDU

Babasının ölümünden şüphe duyan ve bu yüzden otopsi talep eden 2. eşinden olma 35 yaşındaki Kafkas Karadağoğlu, otopsi sonucunda solunum yetmezliği yazınca işin peşini bıraktı. Geçen günlerde depresyon nedeniyle Seroquel isimli ilacı kullanan Karadağoğlu, ilacın yan etkisiyle baygınlık geçirince ilacın prospektüsünü okudu. İlacın ileri yaştaki demans hastalarında ölüme yol açabileceğini okuyan Karadağoğlu, babasına da aynı ilacın verildiğini anladı. Babasının mal varlıklarına konmak için plan yapıldığını öne süren Karadağoğlu, babasının 3. eşine ve 3. eşinden olma çocuklarına dava açtı. Babasına tekrar otopsi talep edecek olan Karadağoğlu, doktorlara da dava açacağını söyledi.

“OTOPSİDE SOLUNUM YETMEZLİĞİ YAZIYOR”

Babası öldükten sonra otopsi yapılması konusunda da çeşitli sıkıntılar yaşadığını belirten Kafkas Karadağoğlu, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Macaristan’da yaşıyordum. Babamın rahatsızlığı artınca Türkiye’ye geldim. Babamla görüşemeden 29 Ekim 2013 de Kars'ta öldüğü haberini aldım. Kars’a gitmeden önce babamın hemen gömüleceğini öğrenince durumdan şüphelendim. Kars’ta da Erzurum’da da babamın otopsisini yapmadılar. Hiçbir savcı dokunmamış. Direkt Trabzon’a gönderdiler. Oradan çıkan otopsi sonucunda da solunum yetmezliği yazıyordu.”

ÜÇ FARKLI ALZHEİMER VE DEMANS RAPORU

Kafkas Karadağoğlu, babasının 3. eşinin mal varlıklarına konmak için hile yaptığını öne sürerek iddiayı şu sözlerle ifade etti: “Babama önce Erzurum’daki özel hastaneden ileri derecede alzheimer ve demans hastası diye tanı kondu. Bu rapora dayanarak da Seroquel veriliyor fakat Seroquel’i alzheimer ve demans hastaları hiçbir şekilde kullanamaz. Bu direkt öldürmeye teşebbüstür. Babamın 3. eşi daha sonra Diyarbakır’daki bir doktordan da alzheimer ve demans raporunu bozduruyorlar. Sağlam raporu aldıktan sonra noterden vekaletname alıp babamın bütün mal varlığını alıyorlar. Babam ölmeden bir gün önce de raporu yine tazelemişler. Yani ileri derecede alzheimer ve demans raporu almışlar. Hangi kapıya elimi atsam adaletsizlik fışkırıyor.”

TESADÜFEN ANLADI

Babasının ölümünden her zaman şüphelendiğini ancak bugüne dek çaldığı her kapının kapandığını kaydeden Karadağoğlu, babasına yanlış ilaç verildiğini tesadüfen fark ettiğini belirterek “Psikolojim bozulmuştu. Üç gün önce Seroquel ilacını kullandım. Yolda yürüyemedim, yığıldım. Prospektüsü okuyunca demans hastalarında inme ve ölüme yol açabileceğini gördüm. Babama da aynı ilacın verildiğini hatırladım. Annem ‘kafanda kurma, öyle şey olmaz’ dedi. Bir baktık babama da aynı ilaç verilmiş. Prospektüsü okumasam fark edemeyecektim. Fareye yavaş yavaş zehri verirsin, o yedikçe halsizleşir ya bu onun gibi bir şey. Bu benim gözümde cinayettir. Babam eceliyle vefat etmedi. Milim milim verilerek bu hale getirmişler” dedi.

OTOPSİ TALEP EDECEK

Babasının uzun yıllar Ağır Ceza Mahkemesi Hakimliği ve bir dönem de Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Başkanlığı yaptığını, mal varlığı olan bir adam olduğunu söyleyen Karadağoğlu, “Bu davayı açtıktan sonra babama tekrar otopsi yapılmasını talep edeceğim. Erzurum’daki hastaneye, Diyarbakır’da sağlam raporu veren doktora ve babama bu ilacı veren kişilere dava açacağım. Hakkımı yargı yoluyla arayacağım. Onun hakkını savunacağım. Sonuna kadar devam edeceğim. Bu uğurda ölsem de umurumda değil” diye konuştu.

“HASTALIĞIN TAMAMEN BİTMESİ MÜMKÜN DEĞİL”

82 yaşında ölen Latif Karadağoğlu’nun 2. eşi ve Kafkas Karadağoğlu’nun annesi eczacı Birsen Bayraktar da eski eşinin ölümünden şüphe duyduklarını söyledi. Alınan üç farklı raporun kendilerini şüpheye sevk ettiğini, sağlam raporu alındıktan sonra mal varlıklarının eşinin üzerine geçirilmesiyle iyice şüphelendiklerini ifade eden Bayraktar, eski eşine yanlış ilaç verildiğini tesadüfen fark ettiklerini belirtti. Seroquel isimli ilacın ileri yaşta alzheimer ve demans olan bir hastaya verilmemesi gerektiğini, bunun prospektüste de yazdığını dile getiren Bayraktar, şöyle konuştu: “Biz bu ilacı sadece gençlere veririz. Bırakın alzheimer ve demans olmalarını yaşları ileriyse bile bu ilacı vermeyiz. Eski eşime önce alzheimer ve demans raporu veriliyor. Bu sırada yanlış ilaç veriliyor. Sonra sağlam raporu veriliyor. Bu sırada vekaletle mal varlığı alınıyor. Ölmeden bir gün önce yine alzheimer ve demans raporu veriliyor. İki rapordan biri hatalı. Alzheimer ve demans hastasının bir hasta olup bir sağlam olması tıpta yok. Hiçbir alzheimer hastasının düzeldiğini duymadım, mümkün de değil.”