Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Türk sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerine hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili olarak “Milletimle ne kadar iftihar etsem azdır. Bu ihanet teşebbüsünü milletimizin o destansı direnişi, siyasi partilerimizin ve medyamızın ilkeli tutumu, hükûmetimizin kararlı duruşu sayesinde bertaraf ettik” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu görüşmelerine katılmak üzere bulunduğu New York’ta, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki (ABD) Türk sivil toplum kuruluşlarının düzenlediği etkinliğe katıldı. JW Marriott Hotel’de gerçekleşen etkinlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı.
ABD’deki Türk-Amerikan toplumunun mensuplarıyla tekrar bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti ifade ederek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinde ABD’deki Türk STK temsilcilerinin çabalarını yakından takip ettiğini ve projelerine verdiği desteği sürdüreceğini söyledi.
“AMERİKA’DA SİYASİ HAYATA AKTİF BİÇİMDE KATILMANIZI İSTİYORUZ”
Kendilerinden beklentisinin sadece Amerikan toplumu ile uyum içinde yaşamaları olmadığını belirterek, bunun ötesine geçerek sosyal ve siyasi hayata aktif biçimde katılmalarını, özellikle siyasette etkin olmalarını tavsiye eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Faaliyet gösterdiğiniz çevrede oluşturacağınız geniş ağ ile Amerikan siyasetine görünür katkılarda bulunmanız, yerel ve ulusal düzeyde siyasetçilerin sizi tanıması son derece önemlidir” diye konuştu.
Kısa süre önce kurulan Türk Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi’nin faaliyetlerinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, bunun ABD’de ihtiyaç duydukları bir mekanizma olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, devamında şöyle konuştu: “ABD’deki tüm Türk Amerikan dernekleri ve çatı kuruluşlarını, esnek bir çerçeve içinde, ortak bir paydada birleştirmeyi hedefleyen bu komiteyi hep birlikte desteklemeliyiz. Türk Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi’nin amacı diğer derneklerin ve çatı kuruluşların yerini almak değildir. Komite, önde gelen dernek ve çatı kuruluşlarının, ortak meselelerde, hep birlikte, süratle ve etkin şekilde harekete geçme kabiliyetini artırmayı hedefliyor. Bu komiteyi hep beraber sahiplenerek, etkin şekilde işleyen bir mekanizma hâline getirmek, her şeyden önce sizlerin yararına olacaktır.”
“MİLLETİM İRADESİNİ KİMSEYE TESLİM ETMEYECEĞİNİ GÖSTERDİ”
ABD’deki Türk STK’ların Türkiye’deki gelişmeleri yakından takip ettiklerini bildiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Son olarak, 15 Temmuz gecesi, milletçe darbe girişiminde bulunan teröristlerle mücadele ederken, sizlerin de burada kalben bizimle olduğunuzdan şüphemiz yok. Türkiye, 17-25 Aralık’ta yargı ve emniyet bürokrasisi içindeki örgüt mensuplarının darbe girişimine muhatap olmuştu. 15 Temmuz’da ise bu defa Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki askerî üniformaya bürünmüş bir azınlık terörist grubunun ne yazık ki darbe girişimiyle karşı karşıya kaldı. Devletin ve milletin namuslarına emanet ettiği savaş uçaklarını, helikopterleri, tankları, silahları millete çeviren, kan döken, can alan bu gözü dönmüş teröristler, bir kez daha hüsrana uğradılar. Ele geçirdikleri, gasp ettikleri silahları görünce dağılıp gideceklerini, evlerine saklanacaklarını sandıkları aziz milletimiz, sokaklarda, caddelerde adeta darbecileri kovalamış ve dünyayı onlara dar etmiştir. Dünyada bunun benzeri başka bir millet yok. Dolayısıyla ben milletimle iftihar ediyorum. Bu millet karakteriyle üstün bir millet, farklı bir millet. Zira benim milletim şehadete yürüdü. Benim milletim demokrasisini, iradesini kimseye teslim etmeyeceğini göstermek suretiyle yürüdü. F16’lardan bombalar yağdırılırken, helikopterlerden aynı şekilde bombalar yağdırılırken, tanklar yürütülürken, gençlerimiz tankların paletleri arasına kendisini atabildi. Hanım kardeşlerimiz aynı şekilde parçalanma pahasına da olsa o ZPT’lerin karşısına dikilebildi. 241 şehit verdik, 2 bin 194 yaralımız oldu. Fakat elhamdülillah vatan kurtuldu. Demek ki güç silahlarda değil. Bunların F16’ları varsa, bunların tankları topları helikopterleri varsa, benim milletim de ortaya çıktı, ‘benim de imanım var’ dedi.”
“BİR ŞARLATANIN ARKASINA TAKILDILAR”
Neticenin hayırlı olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ ile ilgili mücadelede normal zamanlarda yapılamayacak birçok şeyin, olağanüstü hâl kararı ve kanun hükmünde kararnamelerle yapılma imkânına kavuşulduğuna dikkat çekti ve “Bunlar kendilerini akıllı zannettiler. Buradaki bir meczubun, bir şarlatanın arkasına takıldılar ve zannettiler ki biz gideceğiz. Hayır, gidemediniz, gidemeyeceksiniz. Çünkü unutmayın, hesapların üzerinde bir hesap vardır, o da Allah’ın hesabıdır. Bunun için milletimle ne kadar iftihar etsem azdır. Bu ihanet teşebbüsünü milletimizin o destansı direnişi, siyasi partilerimizin ve medyamızın ilkeli tutumu, hükûmetimizin kararlı duruşu sayesinde bertaraf ettik” dedi.
FETÖ ELEBAŞI GÜLEN’İN İADE TALEBİ
“O gece, Türk milleti, sadece ülkemiz içindeki vesayet odaklarına değil, tüm dünyada şiddetle, silahla güç devşirmeye çalışan herkese büyük bir ders verdi” diyen ve 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ve onun Pensilvanya’da yaşayan elebaşının olduğunu; ancak bunu ABD’li yetkililere hâlâ anlatamadıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Şu ana kadar 85 koli dosya gönderdik, ‘Ama bu dosyalar onun size iadesini gerektirmiyor, buna yeterli değil’ diyorlar. Bizden 10 teröristi yakalamamızı istediler, 9’unu yakaladık kendilerine teslim ettik. Ama kendileri hâlâ bu teröristi ne yazık ki burada saklıyorlar. Ve biz bu şahsın iadesini veya tutuklanmasını kendilerinden istedik ki aramızdaki suçluların iadesi sözleşmesinde de aslında bunu tutuklamaları gerekir. Bunun medyayla şurayla-burayla herhangi bir görüşme, röportaj yapmamasını temin etmeleri gerekir. Ama bunlar bunu hâlâ temin ediyorlar. Bu ilişkilerimize ne yapacaktır? Er veya geç ne yazık ki zarar verecektir. Çünkü biz stratejik ortağız. Biz NATO’da beraberiz, birçok ikili bağlantılarımız var. Ve biz hâlâ bu konuda gerekli adımların atılmasını sabırla bekliyoruz. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki FETÖ unsurları tarafından özellikle kongre nezdinde ülkemiz aleyhine yoğun bir karalama faaliyetine girişileceği anlaşılıyor ve orada FETÖ’cü birilerini çıkartıp konuşturabiliyorlar. Peki, biz acaba Amerika düşmanı birisini çıkartıp Parlamentomuzda konuştursak, Amerika yönetimi buna nasıl bakacak? Herhâlde pek de memnun olmayacaktır. Bakın şu anda Türkiye’de anti-Amerikancılık yaygın diye bize söylüyorlar kendileri. Kusura bakmayın, o milletimizin kararıdır. Niye? Çünkü böyle bir teröristi Pensilvanya’da misafir ettiğiniz takdirde, şu anda benim milletimle bir referanduma gidecek olsanız, milletim inanıyorum ki en az yüzde 90’ıyla burada ‘Amerika bunu burada sakladığına göre, buna destek verdiğine göre bizim Amerika’ya olan muhabbetimiz azalmıştır’ diyecektir.”
“DEMOKRASİYE DARBENİN YAPILDIĞI GECE, TERÖRİSTLERDEN DİNLENİR Mİ?”
Geçtiğimiz hafta, ABD’de Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nin bir toplantısında FETÖ mensubu bir kişinin, 15 Temmuz’u anlattığını hatırlatarak, “15 Temmuz’u darbeye maruz kalan milletimizden değil bizzat darbeyi yapanlardan dinleyecek kadar siyasi iradelerini kaybetmişler, böyle bir şey olamaz” yorumunda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ekledi: “Demokrasiye darbenin yapıldığı gece, teröristlerden dinlenir mi? Bunlar teröristlerden bunu dinliyor, böyle bir şey olamaz. Üstelik bu komite yapılan toplantının ardından Türkiye’yle ilgili bir kanaat edinip belki de ilişkilerimizi ilgilendirecek adım atacaklar. Ama kusura bakmasınlar, ne yaparsanız yapın bir kulağımızdan girer öbür kulağımızdan çıkar.”
“TÜRKİYE’DE YAŞANAN HADİSENİN BİR TERÖR EYLEMİ OLDUĞUNU ANLATMALIYIZ”
Bu konuda ABD’deki Türk STK temsilcilerine hitaben, “Bu konuda sizlere çok büyük görevler düşüyor. Sizlerden terör örgütü elebaşının ve FETÖ bağlantılı kuruluşların ülkemize karşıt çabalarına engel olmanızı bekliyorum. Dik durmanız lazım. Kesinlikle dik duracağız, eğilmeyeceğiz; bu bizim şanımızdandır, milletimizin şanındandır. İşte 15 Temmuz gecesi gördüğünüz o millet neyse, inanıyorum ki siz de osunuz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu tavsiyelerde bulundu: “Yapmanız gereken; her yerde, her pozisyonda doğruyu anlatmanızdır. Yalan yanlış şey anlatmanıza gerek yok, olanları anlatın yeter. Bunlar da zaten yayınlarımızda, her şeyimizde var. Türkiye’de yaşanan hadisenin demokrasi ve hukuk dışı bir darbe girişimi, daha da ötesi bir terör eylemi olduğu konusunda Amerikan kamuoyunu ikna etmek mecburiyetindeyiz. Bu yapının sivil toplum kuruluşu, dini kuruluş, ekonomik kuruluş, eğitim kuruluşu veya yardım kuruluşu olmadığını muhataplarınıza göstermelisiniz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi olmak üzere, Türk STK’larına 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Türkiye’ye verdikleri destek için teşekkür etti.
Konuşmasında Türkiye’nin Kuzey Suriye’de Koalisyon Güçleri ile birlikte DAEŞ terör örgütüne yönelik yürüttüğü operasyonlara da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, söz konusu bölge ile ilgili ‘uçuşa yasak bölge ilan edilsin’ tekliflerine yaklaşılmadığı kara operasyonlarıyla ilgili adım atma tekliflerine karşı ‘işin gevşek tutulduğu’ tespitlerinde bulundu.
“PYD VE YPG’YLE DAEŞ’İ BİTİREMEZSİNİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konu ile ilgili değerlendirmelerinin devamında şunları kaydetti: “Öyle veya böyle bu işi başaracağız. Tabii bunu başarma noktasında da Türkiye ile ABD’nin iş birliği çok önemli. Şu anda koalisyon güçlerinin içinde kaç ülke var biliyor musunuz? 65 ülke var. Yani 65 ülkeden oluşan koalisyon güçleri bir DAEŞ’i halledemeyeceğiz, öyle mi? Ve DAEŞ’in şu anda Suriye’deki rakamı ne biliyor musunuz? 10 bin. Irak’ta, orada da bir 10 bin. Ben kendilerine defaatle söyledim; ‘Verelim el ele, biz bu DAEŞ’i bitiririz ve bu DAEŞ buralarda kalamaz, kaçacak delik arar’ dedim, hep bunu söyledim. Aynı şeyi dün de burada söyledim, yine söylüyorum. Ama siz kalkar da bir başka terör örgütüyle pazarlığa girerseniz, PYD’yle, YPG’yle DAEŞ’i bitireceğinizi zannederseniz, bitiremezsiniz. Çünkü onlar da terör örgütü. Teröristin iyisi kötüsü olur mu? Hepsi terörist, hepsi kötü... Şimdi El Nusra da DAEŞ’e karşı savaşıyor, ama El Nusra’ya iyi demiyorsunuz, ona kötü diyorsunuz. Ama YPG, PYD, onlara iyi diyorsunuz, bu ne menem iştir? Gelin bunu biz kendimiz yapalım, bunu beraber yapalım. Ve bu terör örgütlerine işte üç gün önce Kobani’ye yine iki uçak dolusu silah indirdi Amerika. Kusura bakmasınlar, dün de Sayın Biden’a söyledim, ‘Bundan haberin var mı?’ dedim. ‘Haberim yok’ dedi. ‘Benim haberim var.’ dedim. Aynı şey daha önce de oldu, yine Kobani’ye üç uçak indirdiler, silahların yarısı DAEŞ’e gitti, yarısı PYD’ye gitti; ortada böyle acı bir tablo var.”
“AMERİKAN YÖNETİMİNDEN CİDDİ BİR SAMİMİYET VE GAYRET BEKLİYORUZ”
ABD ile el ele vererek bölgedeki sıkıntıyı aşmaları gerektiğinin altını çizerek yaklaşan ABD başkanlık seçiminin böyle bir adıma vesile olması temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Amerikan yönetiminden bu noktada ciddi bir samimiyet ve gayret bekliyoruz. Başkanlık seçiminin getirdiği iç siyasi dinamiklerden dolayı Türkiye’nin hassasiyetlerine şu günlerde yeteri kadar dikkat gösterilmediğini biliyoruz. Gerçi bu daha önce de böyle oldu, yine gösterilmedi. Bunun için hep birlikte yönetim ve kamuoyu nezdinde daha etkin olmanın yollarını aramalıyız” şeklinde konuştu.
FETÖ, PKK ve Suriye meselesi yanında, Ermeni iddialarını ve Ermeni diasporasının faaliyetlerini de gözden kaçırmadan, kendi yaklaşımlarını her fırsatta ifade etmeleri tavsiyesinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuda ABD’deki Türk STK’lara güvendiğini ve Türkiye olarak bu mücadelede yanlarında olacaklarını ifade etti ve konuşmasını, “Ama bir şeyi unutmayın; bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız” sözleriyle tamamladı.