COŞKUN MENEK
ERZİNCAN (İHA) - Bizans ve Osmanlı medeniyetlerine ev sahipliği yapan Altıntepe mevkiindeki 2013 yılı arkeolojik kazıları başladı. 11 yıldır devam eden çalışmalarda 40 kişilik ekip görev yapıyor.
Erzincan'ın önemli tarihi mekanlarından biri olan Altıntepe'de 2003 yılında bulunan erken Bizans dönemine ait Bizans kilisesinde restorasyon çalışmaları devam ediyor. Kilisenin tabanında bulunan hayvan motifli figürlerin bulunduğu mozaikler restorasyon çalışmalarının tamamlanmasının ardından turizme açıldı.
1959-1968 yılları arasında Prof. Dr. Tahsin Özgüç tarafından ilk kazıların başladığı Altıntepe'de 2003 yılından itibaren Atatürk Üniversitesi Arkeolojik Bölümü tarafından tarafından kazı çalışmaları başlatıldı. Üzümlü ilçesi sınırlarındaki Altıntepe'de şimdiye kadar bir çok tarihi bulguya rastlanıldı. Altıntepe'nin alt bölgesinde 2003 yılında 6'ncı yüzyıl sonrası erken Bizans dönemine ait Bizans kilisesi mozaikleri bulundu. 2008 yılında Altıntepe çit ile çevrilerek koruma altına alınırken, 2009 yılında da üzerine hayvan motiflerinin bulunduğu mozaikli bölümün etrafı kapatılarak mozaikli alanın gezilmesi için asma köprü yapıldı. 2011 yılı içerisinde mozaikli alanda yapılacak mozaiklerin sağlamlaştırılması, temizlenmesi, kilise duvarlarının derzlerinin açılması ve derzlerin yapılması işlemlerinin tamamlanmasının ardından yaklaşık 250 metrekare alan içerisinde bulunan bu önemli tarihi mozaiker turizme açılacak
Atatürk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Altıntepe Kazı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Karaosmanoğlu, yaptığı açıklamada, kazı çalışmalarını 40 kişilik ekiple sürdürdüklerini söyledi.
Prof. Dr. Mehmet Karaosmanoğlu; “Bu yıl kazılarımıza 15 Ağustos itibariyle başladık. Bu süre içerisinde 40 kişilik bir ekiple bu çalışmalar yürütüyoruz. Bu 11 sene içinde önemli yapılara ulaştık. 10 yıl içinde çok büyük işler başardık. Yine ilk dönem kazılarında bazı eksiklikler vardı onları tamamladık. Define avcıları tarafından yıkılmış olan Urartu Tapınağı’nı onardık. Bunun ardından bir kilise mozaik zeminini ortaya çıkardık ve koruma altına aldık. Yine iç surlarda ve dış surlarda çalışmalarımızı yürüttük. Yine buranın bilimsel sorunlarından birisi olan apadana sorununu çözdük. Apadana’nın Pers’lere ait değil de Urartu dönemine ait olduğunu tespit ettik. Yine bu yılki çalışmalarımızda ise bunlara paralel olarak surlarda Doğu-Batı iç sur ve dış surlarda çalışmalarımızı yürüteceğiz. Yine kalenin içindeki taş yapıdaki çalışmaları sürdürüyoruz. Yine ilk dönem kazılarında ortaya çıkmış olan 3 mezardan restorasyon yapmak için ve hemen önündeki açık hava tapınağını da yeniden ayağa kaldırmak için bir proje başlatmak istiyoruz. Bunlara ilavetende burada gördüğünüz Bizans dönemi surları için bir teping çalışması düşünüyoruz. O projeyi de zamanımız olursa başlatacağız. Bu yıl ki çalışmalarımızı Eylül ayının sonuna kadar devam ettirmeyi düşünüyoruz” dedi.