G-20 kapsamında düzenlen Women-20 Zirvesi (Kadın-20 ) Açılış Töreni’nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin terörle mücadele sürecine değinerek, “Terör örgütleriyle mücadelesinde Türkiye’ye yeterli desteği vermeyenler, bilakis bu örgütlere alttan alta destek olanlar, bölgeyle birlikte tüm dünyayı bir felakete doğru sürüklediklerini bilmelidirler” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da Grand Tarabya Otel’de G-20 ülkelerinin delegelerinin katılımıyla gerçekleştirilen zirvede bir konuşma yaptı.
Türkiye’nin dönem başkanlığında kurulan Kadın-20 Zirvesi’nin hayata geçirilmesinde emeği geçenlere teşekkür ederek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu grubun, G-20 bünyesindeki diğer açılım grupları arasına katılmış olmasından büyük memnuniyet duyduğunu belirtti.
Kadın-20’nin, kadınların ekonomide adil şartlarda yer alabilmeleri için gerçekleştireceği çalışmalar ve geliştireceği önerilerle, G-20 gündemine önemli katkılarda bulunacağına inandığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin dönem başkanlığında G-20’nin hedefleri arasına eklediği ‘Kapsayıcı Büyüme’ kavramına dikkat çekti.
“KADINLARIN İŞ GÜCÜNE KATILMASI, İHTİYACIMIZ OLAN BÜYÜMEYİ ELDE ETMEDE EN ÖNEMLİ İMKÂNIMIZDIR”
Bu bağlamda, kadının çalışma hayatında hak ettiği yeri alamadığı, işgücüne aktif bir biçimde katılamadığı, üretimde ve yönetimde söz sahibi olamadığı ekonomilerde hedeflere ulaşılamayacağına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kaliteli büyüme demek, daha fazla istihdam, daha yüksek hayat standardı, daha adil bir refah paylaşımı demektir. Kadın-20’ye, işte tüm bu konularda G-20 çalışmalarına katkı sağlama ve öneriler getirme bakımından büyük sorumluluk düşüyor” dedi.
Ekonomik büyüme ve refahtan herkesin pay alması anlamına gelen kapsayıcılığın en önemli boyutlarından birinin, kadınların ekonomide hak ettikleri yeri almalarının olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, G-20 ülkelerinde kadının iş gücüne katılımının yüzde 58 iken, erkeklerin katılımının yüzde 86 olduğunu aktardı ve “Kadınların işgücüne katılması, ihtiyacımız olan büyümeyi elde etmede en önemli imkânımızdır. Kaliteyle birlikte kadın ve gençlerin önünü açabilmek, teknolojik gelişmelere imkân sağlamak da ancak kapsayıcı bir büyüme ile mümkündür” diye konuştu.
“DÖNEM BAŞKANLIĞIMIZDA ÖNCELİKLİ KONULARDAN BİRİSİ DE KOBİ’LER OLACAK”
Dönem başkanlıklarında öncelikli konulardan birinin de KOBİ’ler olduğunu açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle dedi: “Dünya genelinde ve Türkiye’de, KOBİ’lerin önemli bir bölümünün kadınlara ait olduğunu veya kadınlar tarafından yönetildiğini de özellikle belirtmek istiyorum. KOBİ’lerin küresel finans ve ticaret sistemine erişimini kuvvetlendirmek ve uluslararası alanda seslerini duyurmalarını sağlamak için çaba gösteriyoruz.”
Geçtiğimiz haftalarda Birleşmiş Milletler’de kabul edilen ‘Sürdürülebilir Kalkınma için 2030 Gündemi’ne değinen ve bu belgenin en önemli unsurlarından birinin kadın-erkek arasındaki dengesizliğin ortadan kaldırılması olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: “Sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin hayata geçirilmesi ve kadınların eğitime, istihdama ve iş fırsatlarına daha fazla erişebilmesi, yoksulluğun azaltılmasına da katkı sağlayacaktır. Türkiye’de bu alanda son 13 yılda önemli adımlar atıldığını özellikle ifade etmek istiyorum. Mesela Türkiye’de kadının iş gücüne katılım oranı 2004’te yüzde 23,3 iken, bu oran bugün yüzde 32,3 seviyesine yükseldi. Bugün artık üniversiteden yeni mezun olan kız ve erkek evlatlarımızın işgücüne katılım oranları hemen hemen aynı seviyededir. Bu başarılarda izlemiş olduğumuz kararlı politikaların olumlu katkılarını görüyoruz.”
“KADINLARA SEÇİLME HAKKINI VEREN İLK ÜLKELERDEN BİRİ TÜRKİYE’DİR”
1934 yılında yapılan anayasa değişikliğiyle, dünyada kadınlara seçilme hakkını veren ilk ülkelerden birinin Türkiye olduğunu, 2002 yılında TBMM’deki kadın milletvekili sayısının 24 iken bugün bu sayıda 4 katın üzerinde bir artış yaşandığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Elbette bu rakamları hiçbir zaman yeterli görmedik ve görmeyeceğiz. Kadınların her alanda daha ileri düzeyde temsilini sağlamaya yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ancak kaydedilen bu gelişmelerin, atılan bu adımların tesadüf olmadığının da bilinmesini istiyorum. Tüm bu gelişmeler bilinçli olarak ve kararlılıkla hayata geçirilen politikaların sonucudur” şeklinde konuştu.
SURİYE’DE REJİMİN KATLİAMLARI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, G-20 Zirvesi’nin en önemli gündem maddelerinden birinin de terör olacağını açıkladı. Türkiye’nin güney sınırlarındaki Suriye’de, tüm dünyanın istikrarını ve güvenliğini tehdit eden olayların yaşandığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, rejimin kendi vatandaşlarına karşı yürüttüğü bir savaş sonucu Suriye halkının yarısını oluşturan 12 milyon kişinin yerinden olmasına yol açtığını hatırlattı ve konu ile ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “Bugün Suriye‘de olanlar bir devrim arayışı değildir, o aşama geride kaldı. Artık bu ülkede yaşananlar, Suriye halkının kurtuluş mücadelesidir. Geçmişte Kurtuluş Savaşı vermiş bir ülke olarak, Suriye halkını çok iyi anlıyoruz. Biz Türkiye olarak, demokrasinin ve özgürlüklerin yanında olması gereken her ülke gibi, Suriye halkının kurtuluş mücadelesini destekliyoruz.”
“DEVRİMLERLE HALKIN İRADESİNİ GETİRMEK MÜMKÜN DEĞİLDİR”
Devrimlerle hiçbir zaman özlenen, beklenen barışı, halkın iradesini getirmenin mümkün olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çünkü o bir ruh yapısıdır. Eğer darbeler yapılmışsa, o darbelerle o devrimler gerçekleştirilmişse, o ruh yapısı sadece otokratik anlayışları getirir, asla demokratik bir yapıyı getirmez” dedi ve devamında şunları söyledi: “ Bunun bedelini dünyada birçok ülke ödedi ve ödemeye de devam ediyor. Onların yapıldığı yerde sömürü vardır ve o sömürü sınırsız devam etmektedir. Ne yazık ki demokratik olduğunu söyleyen ülkelerin dünyada diyebilirim ki büyük bir çoğunluğu bu tür darbeleri savunmaktadır, desteklemektedir. Ama lafa geldiği zaman Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda da kalkarlar demokrasi, özgürlük derler. Nasıl bir demokrasi, nasıl bir özgürlük? Bir tarafta darbe yapılıyor, bu askeri darbedir. Ama siz gidiyorsunuz bu askeri darbeyi yapanları adeta tebrik ediyorsunuz, alkışlıyorsunuz, onlara desteğinizi veriyorsunuz, onlara uçaklar gönderiyorsunuz, bombalar gönderiyorsunuz; daha fazla vur diye, daha fazla öldür diye bunları yapıyorsunuz. Bütün bunlar karşısında biz direndik ve direniyoruz.”
“TÜRKİYE’Yİ DEAŞ’I DESTEKLEYEN BİR ÜLKE GİBİ GÖSTERMEYE ÇALIŞANLAR OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ”
Bölgede faaliyet gösteren DEAŞ gibi, PYD, YPG gibi terör örgütlerini, “Rejimle birlikte, Suriye halkının kurtuluş mücadelesine karşı savaşan yapılar” olarak niteleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, DEAŞ terör örgütünün hedef aldığı ülkelerin en başında Türkiye’nin geldiğini söyledi ve “Daha önce Suruç’ta, geçtiğimiz hafta sonu Ankara Garı önünde yaşanan canlı bomba eylemlerinde toplam 130 vatandaşımızı kaybettik. Aynı şekilde askerlerimizden, polislerimizden DEAŞ saldırılarında şehit olanlar var. Buna rağmen Türkiye’yi hala Suriye’de DEAŞ’ı destekleyen bir ülke gibi göstermeye çalışanlar olduğunu, üzüntüyle görüyoruz” ifadelerine yer verdi.
Konuşmasında Türkiye’nin; adı, amacı, söylemi, yöntemi ne olursa olsun tüm terör örgütlerinin aynı şekilde karşısında olduğunun bir kez daha altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu: “Bir takım ülkelerin yaptığı gibi, terör örgütlerinin bazılarını destekleyip, bazılarına karşı mücadele ediyor gibi görünmek, terörün yanında yer almaktır. Teröre karşı olmak ahlaki bir duruştur. Bu ahlaka sahip hiçbir ülkenin terör örgütleri arasında ayrım yapması kabul edilemez. Şu gerçeği buradan bir defa daha, bu konuda ilkeli bir tavır ortaya koyamayan tüm ülkelere hatırlatmak istiyorum. Bugün işinize geldiği için desteklediğiniz terör örgütünün, yarın silahlarını size doğrultacağından hiç şüpheniz olmasın.”
“TÜM TERÖR ÖRGÜTLERİNE KARŞI MÜCADELE EDİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz, DEAŞ’la birlikte PKK’yı da, PYD’yi de, YPG’yi de, diğer tüm terör örgütlerini de insanlık için aynı derecede tehlikeli örgütler olarak görüyoruz, hepsine karşı da mücadele ediyoruz” açıklamasında bulunarak, şunları kaydetti: “Terör örgütleriyle mücadelesinde Türkiye’ye yeterli desteği vermeyenler, bilakis bu örgütlere alttan alta destek olanlar, bölgeyle birlikte tüm dünyayı bir felakete doğru sürüklediklerini bilmelidirler. Buyurun şu anda güneyde terör örgütlerinin, dağda terör örgütlerinin elinden çıkan silahlara bakın. Batılı dostlarımız, yan yana oturduğumuz zaman dostlar; ama silahlar onların silahları. İşte kalkıyor bir terör örgütünün başındaki kişi diyor ki; ‘50 ton silah bize gönderildi ve daha da gönderilecek.’ Ama biz kendilerine bunu söylediğimiz zaman, ‘Biz bunu DEAŞ’a karşı savaştıkları için veriyoruz.’ diyorlar. Kendilerine şunu söylüyorum: ‘Bakın DEAŞ’a karşı savaştıkları için verdiğinizi söylüyorsunuz. O zaman El Nusra denilen bir örgüt var, o da DEAŞ’a karşı savaşıyor. Ona terör örgütü olarak bakıyorsun da, diğerine niye terör örgütü olarak bakmıyorsun? Çünkü terör örgütleri arasında ‘iyisi-kötüsü’ şeklinde ayırım yapıyorlar, ya terör örgütünün iyisi-kötüsü olur mu? O da kötü, o da kötü, bizim bakışımız bu.”
“AVRUPA’NIN GÜVENLİĞİ VE İSTİKRARI, TÜRKİYE’NİN GÜVENLİĞİNDEN VE İSTİKRARINDAN GEÇİYOR”
Batı’nın, özellikle de Avrupa’nın güvenliğinin ve istikrarının, Türkiye’nin güvenliğinden ve istikrarından geçtiğine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu zor günleri, birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi güçlendirerek geride bırakacağımı söyledi ve “Ama bu zor günlerimizde yanımızda olanlarla, karşımızda yer alanları da asla unutmayacağız” dedi.
Konuşmasının sonunda, G-20 Zirvesi kapsamındaki açılım gruplarından biri olan Kadın-20’nin önemini bir kez daha yineleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kadını dışlayan, kadınla erkek arasında adaleti gözetmeyen her anlayış, insanlığın yarısına sırtını dönmüş demektir. G-20 olarak ekonomide belirlediğimiz hedeflere ulaşabilmemiz için, öncelikle kadınları bu sürece tam olarak dâhil edebilmemizin şart olduğunu biliyoruz” değerlendirmelerinde bulundu.
Zirvenin delegelerine Kadın-20 Zirvesinden çıkacak kararları G-20 liderlerine sunacağının ve G-20 gündeminde hak ettiği yeri bulmasının bizzat takipçisi olacağının sözünü veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını zirvenin başarılı geçmesini temenni ederek bitirdi. G-20 zirvesine katılan delegeler, konuşmasının ardından salonun fuayesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan ile birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi.