Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, referandumla ilgili, “Aklım var diyen, az çok hukuktan anlıyorum diyen hiç kimse bu iki baş dursun diyemez” dedi.
Erzurum programını AK Parti İl Başkanlığını ziyaret ederek tamamlayan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, partililerle bir araya geldi. Referandum sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bakan Çelik, konuyu iki başlık altında ele aldı. Yeni anayasa değişikliğinin yetki devrinden oluşacağını belirten Çelik, “Birincisi, bir yetkilinin yetkileri alınıyor diğerine devrediliyor. Başbakan’ın yetkileri cumhurbaşkanında toplanıyor bu kadar. Bir tanesi bu. Buna kim karşı çıkacak veya neye karşı çıkacaksınız? Rahmetli Özal’a baktığımızda en seçerek getirdiği Mesut Yılmaz’ı getirdi kavga etti mi? Kendisi parti kurmaya kalktı mı? Peki Süleyman Demirel’de Tansu hanımı getirdi. Kendisinin getirdiği Tansu hanımla anlaşabildi mi? Anlaşamadı başka insanları getirdi, başka partiler kuruldu. Bir sürü sıkıntılar yaşandı. Ecevit, Ahmet Necdet Sezer’i bütün partileri toplayarak ‘Ahmet Necdet Sezer Bey hepimizin adayıdır’ dedi. Kim çıkardı bu adayı? Bülent Ecevit. Sonra ne oldu? Al sana dedi sana kitap, bir fırlattı anayasaya kitabını, adamın sağlığı da bozuldu dünyası da bozuldu. Kim? Kendisinin, seçip getirdiği, oraya oturttuğu cumhurbaşkanının başbakana yaptığı. Demek ki bu Türkiye’de Evren’e göre kurulan bir cumhurbaşkanlığı sistemi var. Bir tarafta yetkileri olan bir cumhurbaşkanı var diğer taraftan da sorumluluğu olan bir başbakan var. Böyle bir şey gider mi?” diye konuştu.
“Aklım var diyen, iki baş dursun diyemez”
Mevcut sistemin hakkaniyetli olmadığına işaret eden Bakan Faruk Çelik, “Aklım var diyen az çok hukuktan anlıyorum diyen hiç kimse bu iki baş dursun diyemez. Çünkü o ikinci baş dediğimiz Cumhurbaşkanını da biz getirmedik. Bize getirttirmek zorunda kaldılar. Yani bizim Başkanlık sistemini savunmamız ayrı olaydır bu ortamın oluşması ayrı bir olaydır. İkincisi, yeni sistem çok daha diyalogdan yana olan bir sistem. Yüzde 50’nin üzerinde oy alacaksınız. Biz 2002’de yüzde 34 oy aldık geldik parlamentoda yüzde 66 çoğunluğunu sağladık. Parlamentonun üçte iki çoğunluğunu elde ettik yüzde 34 oyla. Biz bu yanlış doğru değil diyoruz. Yüzde 34 oyla yüzde 66’ya tekabül eden bir temsil doğru bir şey değil diyoruz. Bu sistem bize bunu verdi ama doğru bulmuyoruz. Peki ne yapalım? Yüzde 50’yi geçsin bu ülkenin çoğunluğunun oyunu alsın öyle bu memleketi idare etsin diyoruz. Yüzde 50’nin üzerinde oy almak için de çok farklı kesimlerle irtibata geçmeniz gerekiyor. Ne gibi? Cumhurbaşkanlığı seçiminde Ekmeleddin İhsanoğlu için hiç bir araya gelmeyecek 14 partinin uzlaşması gibi. Demek ki bu faydalı bir şey” ifadelerini kullandı.