Erzincan’da düzenlenen Uluslararası Erzincan Tarihi Sempozyumunun birinci günü renkli görüntülerle tamamlandı.
12 farklı ülkedeki, 60 farklı üniversiteden 250 akademisyenin katılımıyla gerçekleşen sempozyum, Erzincan Valisi Ali Arslantaş, eşi Hatice Arslantaş, Tarihçi Prof. Dr. Tuncer Baykara, Erzincan Milletvekilleri Süleyman Karaman ve Burhan Çakır, Erzincan Belediye Başkanı Bekir Aksun, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı Abdullah Akın Çiçek, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, akademisyenler, kamu kurum müdürleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve öğrencilerin katılımıyla Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen Uluslararası Erzincan Tarihi Sempozyum’u Erzincan Belediyesine ait Mehter takımının konseri ile başladı.
Daha sonra Saygı duruşunda bulunulmasının ardından okunan İstiklal Marşı ile devam eden sempozyumun açılışı Solist Dr. Öğr. Üyesi Saadet Kösreli ve pianist Arş. Gör. Dr. Kerim Baki Kalan tarafından verilen müzik dinletisi ile devam etti.
BİNALİ YILDIRIM’IN MESAJI
Ardından Türkiye'nin 27. ve son Başbakanı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Eski Başkanı Binali Yıldırım’ın mesajı katılımcılara aktarıldı.
Binali Yıldırım mesajında şu görüşlerde bulundu;” XXI. yüzyılın temel parametreleri arasında küreselleşme yanı sıra; hız, değerlerin radikal değişimler karşısında direnç gösterip uyum sağlama çabası, birim gerçekliklerin genel düzlemde var olma mücadelesi, bilgi-bilim dünyasında malumatların mükerrer kompartımanlar halinde birikimi gibi bir dizi olguyu sıralayabiliriz. Tüm bu yapılar çağın nitelikleri olarak atalet halinde değil, sürekli yenilikler süreci içerisinde dinamizme sahip olmak zorundadırlar. Görülen o ki, temelde nicel karakter yaşıyan döngüsel dünya üzerinde “insan" olarak anlam dünyamızın köklü ve kalıcı bir zaviyeye, her an değişim geçiren süreçler karşısında deruni sabitelere ihtiyaç duyulmaktadır.
Şehirler, bireylerin doğup büyüdüğü, hayatiyetini sürdürdüğü mekanlar olarak insan-toplum bütünü içerisinde temel belirleyiciler olarak hal önemini korumaktadır. Gelecekte de kendi kimliği üzerinde gelişecek toplum için “olmazsa olmaz”lar arasında yerini alacağına inanıyorum.
Erzincan, kent olarak kimliğini öncelikle kendi özgün geçmişi ve tarihselliğinden kazanan, gelenek-modern arasında denge sağlamaya çalışan, bu denge üzerinde gelecekte de karakteristik nitelikleriyle var olmaya yürüyecek özel mekânlardan biridir. Bu nedenle " Yukarı Ülke'nin Kadim Cenneti" sıfatını fazlasıyla hak etmiştir.
Coğrafi yapısı, iklimi, bitki örtüsü ve geçmişinden bugüne kadar gelen sayısız vakalara şahit oluşuyla Erzincan'ı tanımak; bu kentin neden "canlar yurdu" olduğunu anlamak demektir.
Ülkemizin bilim adamı ve tarihçileri olarak sizlerin ortaya koyacağı çalışmalar ve araştırmalar kadim şehrimizin geçmişten bugüne kadar yaşadığı serüvenini ortaya koyacaktır. Uluslararası Erzincan Tarihi Sempozyumunun bu şehrin tanınmasına, sevilip benimsenmesine, daha ötede ise " gelecek vizyonunun hangi unsurlar üzerinde inşa edilmesi gerektiğine" ışık tutacağına inanıyorum.
Uluslararası Erzincan Tarihi Sempozyumunun düzenlenmesinde büyük gayret gösteren Valimiz Ali Arslantaş'a, Rektörümüz Prof. Dr. Akın Levent’e, bilim insanlarımıza ve tüm katılımcılara Erzincanlılar adına müteşekkiriz”
GÜL SEMPOZYUM İÇERİĞİNİ PAYLAŞTI
Daha sonra sempozyum düzenleme kurulu adına konuşma yapan Prof. Dr. Abdulkadir Gül, sempozyumun Erzincan’ın yerüstü ve yeraltı tarihini ortaya çıkarmak adına düzenlendiğini belirterek, hayırlara vesile olmasını temenni etti.
Ardından konuşan Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan ise; “Erzincan’ın geniş bir kültür kaynağına sahip. Erzincan adeta, Anadolu’nun manevi anlamda bir kültürel dağıdır. Türkistan’dan binlerce kilometre batıda Türkiye’nin Türkiye olması hakikaten ne tarafından bakarsak bakalım bizim ölçülemeyecek kadar derin ve büyük hazinemizdir. Dünya tarihinde de çok büyüktür.” diye konuştu.
Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent ise yaptığı konuşmada;” Erzincan’a ve bölgemize hasrettiğimiz bu sempozyum, bu şehrin doğal afetler ve beşeri sebeplerden dolayı kaybolmuş geçmişine yapılacak bir atıftır. Biz bu atıfı, bu bilim şöleninin toplanma gayesi olarak görüyoruz. Erzincan tarihine siz kıymetli tarihçilerimiz tarafından bir projektör tutulacağını düşünüyor, şehrimiz ve bölgemiz için tertip edilecek daha nice bilgi şölenlerinin çıtasını yükseltmesine de vesile olmasını arzu ediyoruz. Niyetimiz, “ Erzincan ve bölgemiz için ne yapabilir, nasıl faydalı olabiliriz? Sorusuna verilecek cevapların sınırlarını zorlamaktır.”dedi.
AKSOY’UN DEĞERLENDİRMESİ
Erzincan Belediye Başkanı Bekir Aksun yaptığı konuşmada; “Uluslararası Erzincan Tarihi Sempozyumu”, tarihi süreç içerisinde Erzincan’ın siyasi, sosyal, kültürel, ekonomik, demografik, eğitim, sağlık vb. pek çok alanlarında yeni bilgiler ortaya koyacak ve bu şehrin fotoğrafını çekecektir. Bu sempozyum ile bir bakıma Erzincan’ın tarihi envanteri çıkarılacaktır. Aynı zamanda bundan sonraki çalışmalara da katkı sağlayacaktır. “Geçmişini bilmeyen, geleceğini tayin edemez” düsturundan yola çıkarak yerel yönetimde olan bizlere de geçmişten ders çıkarma ve geleceğe emin adımlarla devam etme imkânı sağlayacaktır. Bu bakımdan tekrar sempozyumda emeğe geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Verimli geçmesini temenni ediyorum.”dedi.
ÇAKIR’IN VURGUSU
Erzincan Milletvekili Burhan Çakır yaptığı konuşmada; “Bu sempozyumla birlikte Erzincan'ımızın tarihi kültürleri ortaya çıkacaktır. İnanıyorum ki bu tür etkinlikler hem şehrimize hem de ülkemize bir katma değer sağlayacaktır. Erzincan kadim bir şehirdir. Dolayısıyla Erzincan'daki güzellikler tarihsel yaşanmışlıklar bizim kültürel kimliğimiz ortaya çıkarmaktadır. Geçmişte atalarımızın bu topraklar üzerinde can verdiklerini biliyoruz. Bundan dolayı tüm şehitlerimizin de ruhları şad olsun.”dedi.
Erzincan Milletvekili Süleyman Karaman yaptığı konuşmada; “Emin olmak, güvenilmek, insani erdemlerle her yaptığının hakkını vermek elbette kalbi incelik ve bilgi ister. Şüphesiz bunlarda eğitim ile mümkündür. Bu güzel şehrimizin ufkunda yaktığınız ilim meşalesi, bizlere rehberlik edecektir. Erzincan’ımızın tarihini birbirinden değerli siz hocalarımız sayesinde daha iyi öğrenme ve bu gönül şehrine daha iyi hizmet etme imkanına kavuşmuş olacağız.”dedi.
Erzincan Valisi Ali Arslantaş yaptığı konuşmada; “Uluslararası Erzincan Tarihi Sempozyumu’nun şehrimiz ve ülkemiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Dokusu, kimliği, derin tarihî bakiyesi ve engin medeniyet birikimi, sağlam kodları, sakinliği, huzuru, edası ve insanı büyüleyen muhteşem doğasıyla Erzincan’ın her yönüyle tanınması, tanıtılmasına büyük katkısı olacağına inandığımız bu önemli sempozyuma bildirileriyle katkıda bulunacak tüm bilim insanlarımıza şimdiden teşekkür ediyorum. Tarihini bilmeyenler, kültürünü kaybedenler kaybolup giderler. Milli eğitim ve milli savunma dediğimiz zaman bunun başında tarih eğitimi gelmektedir. Eğer biz tarihimizi tarihi yapanlar kadar doğru anlatamıyorsak, hata yapıyoruz demektir. Bu nedenle, en önemli görevlerimizden biri de tarihimizi iyi öğrenerek gelecek kuşaklara en doğru şekilde aktarmaktır. Bundan dolayı bu tür sempozyumların çok önemli olduğunu ve insanlarımızda tarih şuurunun oluşmasında etkili olacağını düşünüyorum.
Büyük düşünürümüz Cemil Meriç şöyle der: “Tarihimiz, mührü sökülmemiş bir hazinedir.“ Bu mümbit ve bereketli toprakların neye taalluk ettiğini anlamamız için, Akif’in deyişiyle bastığımız yerleri toprak diyerek geçmemek için, tarihimizi, geçmişimizi tüm yönleriyle bilmemiz gerekiyor.
Siz değerli bilim insanlarımızın yaptığı çalışmalar, araştırmalar bir büyük medeniyeti gün yüzüne çıkarmakla birlikte, gelecek nesillerimize de çok büyük bir hazine bırakacaktır.
Üniversite yıllarımda Türk idare tarihi dersini İlber Ortaylı hocamızdan alma şansını bulmuştum. Tarihe çok yönlü bakış açısı kazanmamızda bizlere büyük katkısı oldu. “Türkler olmadan bir dünya tarihi yazılamaz.“ derdi. Erzincan bulunduğu coğrafya ve tarihsel geçmişiyle, kültürüyle, gelenek ve görenekleriyle kendine özgü kentlerimizden birisidir. Yukarı Fırat havzası içerisinde yer alan bu il doğuda İndustan batıda egeye, kuzeyde Karadeniz’den güneyde Mezopotamya’ya kadar olan coğrafyada yer alan bütün medeniyetlerle etkileşim halinde olagelmiştir.
Yaklaşık 1000 yıldır da doğudaki Türk devletleriyle batıdaki Türk devletleri arasında sürekli el değiştirmiş hatta bu devletlerin kozlarını paylaştığı bir mücadele alanı olmuştur. Juan-Juan, Bolcu, Kargan, Belh, Dandanakan, Anakara, Çaldıran, Mercidabık ve Ridaniye savaşları gibi tarih boyunca Türk devletlerinin kendi aralarında yaptıkları 11 büyük savaşın 2 si olan Yassıçemen ve Otlukbeli savaşlarına Erzincan ev sahipliği yapmıştır.
Bu itibarla, Erzincan’ımız küçük ölçekli bir şehir olarak düşünülse de Türklerin hâkimiyet mücadelelerine şahit olmuş bir medeniyet merkezidir.
Altıntepe’deki buluntular, Kemah Kalesi, Mamahatun Kervansarayı, Abrenk Kilisesi ve Dikili Taşları ve daha niceleri ilimizin tarihinin araştırılmaya değer olduğunun en güzel kanıtıdır.
Yurt içinden ve yurt dışından gelerek sempozyuma katılan tüm bilim insanlarına, sempozyumun gerçekleşmesinde emeği geçenlere ve bütün katılımcılara teşekkür ediyorum.”diye konuştu.
Konuşmaların ardından Tarihçi Prof. Dr. Tuncer Baykara tarafından açılış dersi verildi. Sempozyumdaki dersinde konuşan Prof. Dr. Baykara kendilerine sempozyumda yer almaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, tarihi ve kültürel kaynaklarını bağrında barındıran Erzincan’ı incelemekten heyecan duyduğunu dile getirdi.
Sempozyum açılışının ardından Dr. Öğr. Üyeleri Hüseyin Öznüler ve Yasemin Gül’ün kişisel resim sergilerinin açılışı Erzincan Valisi Ali Arslantaş, Eşi Hanımefendi Hatice Arslantaş ve beraberindeki protokol mensupları tarafından gerçekleştirildi.
Türk Tarih Kurumu Kongresi’nden sonra düzenlenen en geniş çaplı akademik organizasyonlardan birisi olma ayrıcalığını taşıyan, Uluslararası Erzincan Tarihi Sempozyumu 27 Eylül günü Altıntepe gezisi ve Üzümlü ilçesinde bağbozumu etkinlikleri ile devam edecek olup, saat 20:00 ‘da başlayacak olan Oğuz Aksaç konseri ile etkinliğin ikinci günü sona erecek.
28 Eylül Cumartesi günü ise misafir akademisyenlerimizin katılımı ile İliç ve Kemaliye ilçelerindeki çeşitli gezilerin yanı sıra Tracking, yamaç paraşütü ve rafting etkinlikleri ile devam eden program Ergan dağı Kayak Merkezinde, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Kavukçu’nun “Erzincan Ateşi” temalı kişisel sanat performans gösterisi ile sona erecek.