Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Taşambarlar’da yangın söndürüldü
Taşambarlar’da yangın söndürüldü
AK Parti’de görev dağılımı yapıldı
AK Parti’de görev dağılımı yapıldı
YURTLİG’de Erzurum Kız Yurdu şampiyon oldu
YURTLİG’de Erzurum Kız Yurdu şampiyon oldu
Erzurum’da bilekler yarıştı
Erzurum’da bilekler yarıştı
Akdağ ailesi yasta
Akdağ ailesi yasta
HABERLER>EKONOMİ
17 Ekim 2012 Çarşamba - 00:43

Dünya Gıda Günü, ‘Açlık Günü’ olmasın

Gıda Mühendisleri Odası Erzurum Temsilcisi Doç. Dr. Murat Karaoğlu, sermayenin doğayı, insanı ve emeği tarumar ettiği, 1 milyar insanın açlıktan, sağlık sorunları yaşadığı bir ortamda, Dünya Gıda Günü’nün kutlandığını söyledi

Dünya Gıda Günü, ‘Açlık Günü’ olmasın

Gıda Mühendisleri Odası Erzurum Temsilcisi Doç. Dr. Murat Karaoğlu, sermayenin doğayı, insanı ve emeği tarumar ettiği, 1 milyar insanın açlıktan, bir o kadar insanın ise dengesiz ve sınırsız gıda tüketimi yani obeziteden kaynaklanan sağlık sorunları yaşadığı bir ortamda, Dünya Gıda Günü’nün kutlandığını söyledi.

KARAOĞLU’NUN AÇIKLAMASI

Birleşmiş Milletler Tarım ve Gıda Örgütü’nün (FAO) bu yılki kutlamanın ana temasını “Dünyayı Beslenmenin Anahtarı Tarımsal Kooperatifler” olarak benimsediğini ve ilan ettiğini belirten Karaoğlu, “Özellikle son yıllarda gündem işgal etmekte olan temel ürünlerin yetiştirildiği ülkelerde yaşanan doğal afetler, iklimdeki istikrarsızlıklar ve bir yanda gıda artıklarını çöpe atan ülkeler varken, bir yanda açlığın yaşanıyor oluşu ve bu koşullarda gıda ticaretinin tümüyle serbestleştirilmesi; tarımsal fiyatların ve üretimin dış etkilere ve spekülasyona daha açık hale gelmesi; tarımsal üretimin sürdürülebilirliğini sağlayacak politikaların önemini de bir kez daha gözler önüne sermiştir. Artık gıdanın silah kadar önemli bir madde olduğu kabul edilmektedir. Açlık tehlikesi bu kadar belirgin iken, gıdanın serbest piyasa ekonomisinin insafına bırakılamayacağı bilinmektedir. Dünya Bankası’nın rakamlarına göre temel gıda fiyatları son dört yılda yüzde 100’e yakın artmıştır.” dedi.

KARAOĞLU’NUN AÇIKLAMASI

“Dünyada yaşanan açlık ve yetersiz beslenmenin nedeni üretim yetmezliği değil, üretim ve tüketimin adaletli bir şekilde sağlanamamasıdır” diyen Karaoğlu daha sonra şunları kaydetti; “Kontrol altına alınamayan gıda fiyatları sorunu, dünyada ve ülkemizde sıklıkla gündeme gelmektedir. Doğru politikalar belirlenememesi halinde, bu durumun ülkeler için bağımsızlık sorunu haline geleceğinden kimsenin şüphesi olmamalıdır.

Yaşanan bu olumsuzluklar, birincil üretimle uğraşan çiftçiyi, üreticiyi üretimden uzaklaştırmamalıdır. Kırsal ve kentsel hayatta yoksulluk artmakta; üretici tarımsal üretimden vazgeçerek şehirlere göç etmekte, üreticinin etkin bir örgütlülük içinde olmaması bu süreci hızlandırmaktadır. Tarımsal üretimle uğraşanlar zorlu bir yaşam içerisindedirler. Üretime küsen üreticiyi daha sonra geri döndürmek mümkün olmayacaktır.Yeterli ve uygun fiyatta gıda arzının sağlanması için tarımsal üretimin sürekli olarak yapılması kaçınılmazdır. Uygulanan her politikanın, verilen desteklerin üretimi kısıtlayıcı yönde olmaması ve doğru yönlendirilmesi temel hedef olmalıdır. Küçük üreticinin korunması, üretimden uzaklaştırılmaması bir diğer hedef olmalıdır.Tarımsal üretim ve buna bağlı olarak küçük üreticinin hayatta kalması ve etkin üretim yapmasının biricik yolu olan tarımsal kooperatifler ve üretici örgütleri; aynı zamanda güvenli üretimin biricik anahtarlarıdır. Tarımsal kooperatifler ve üretici örgütleri olmaksızın izlenebilirliğin sağlanması olanaksızdır.

Ülkemizde, 12 Eylül sonrasında sendikalar sadece ekonomik bir çıkar birlikteliğine dönüşürken, sosyal ve siyasal aidiyet de zayıflamıştır. Kent yoksulları temel geçim araçlarından uzaklaşırken, kır emekçileri de kapitalizmin acımasız koşullarıyla rekabet edemez hale gelmiştir. Bütün bu süreç kır ve kentte yoğun bir emek ve doğa sömürüsüyle perçinlendiğinde, yaşama ve dayanışma olanakları giderek daralmıştır. Bu çerçevede uzun yıllar boyunca kooperatiflerin yapılanması siyasi olarak pek tercih edilmeyen yapılar olarak değerlendirilmiştir. Ancak gelinen noktada; bu örgütlenme modelinin önemi FAO tarafından da altı çizilerek vurgulanmaktadır.

Kırdaki bu yıkıcılık karşısında direnmeye ve ayakta kalmaya çalışan üreticiler birlikte üretmek, paylaşmak ve birbirlerinin sorunlarından haberdar olmak durumundadır. Kırsaldaki üreticinin ürününü aracısız alıcısına ulaştırmasının sağlanması, geleneksel tarımda ısrar ederek geçimini sağlayan bu yapıların, şirketlerin emeği artıklaştırma, doğayı atık haline getirme süreçlerine direnebilmeleri için, ekonomik açıdan güçlü bir konum elde etmeleri gerekmektedir.Kırsalda üretim yapanların tasfiyesi eninde sonunda bir siyasal iktidar ve kapitalist modelin sonucudur. Ancak bu siyasal yönelimin tekrar sorgulanmasının vazgeçilmez olduğu günümüzde, kooperatifler yoluyla birincil üreticilerin gerçek anlamda birlikteliğini sağlamanın yollarını aramamız gerekmektedir.

Bir dayanışma, işinin gerçek sahibi olma modeli olarak kooperatifler, yoğunlaşmalıdır. Bu kapsamda kentsel dönüşüm alanlarında yaşanan sorunlarla, madencilik, enerji, su ve gıda ekseninde kırda yaşanan sömürü bir arada düşünülmelidir. Özellikle kırsalda yıkım politikalarına maruz kalan emekçilerin tarımsal ürünlerini, tüketiciye direkt ulaştıracak kooperatiflere ihtiyaç vardır. Dikkate alınması gereken diğer bir yapı ise; bu kooperatiflerin ürünlerinin tüketiciye yine aynı etkinlik ve ekonomiklikle ulaştıracak örgütlenme modellerinin oluşturulmasıdır. Kentlerde kurulacak kooperatifler de hem tüketicilerin gıda ihtiyacının, güvenli, sağlıklı, ucuz teminine yönelik olmalı, hem de kooperatif ortaklarının bu ürünlerin satışından elde ettikleri geliri kendi yaşam alanlarında verecekleri mücadelede harcamaları sağlanmalıdır.

Sonuç olarak; sömürü düzeninin giderek yerleştiği günümüzde, doğayı ve emeği birlikte geliştirecek, üreticiyi üretimden uzaklaştırmayacak üretim tarzlarına ihtiyacımız vardır. Bu ihtiyaç aynı zamanda kendi geçim araçlarımızı üretme, geleceğimiz üzerinde söz sahibi olma ve temelde de kendi kendimizi yönetebilme gerekliliğinden doğmaktadır. Yıllardır her gıda gününde söylediğimiz gibi, tohumdan sofraya, tarladan üreticiye tüm aşamalarda gıda güvenliği ve güvencesinin sağlanması ile halkın ucuz ve sağlıklı gıdaya ulaşabilmesi; kooperatifleşmeyi bir kez daha hedeflenen faydayı sağlamak üzere bu yapıları sadece ekonomik değil, aynı zamanda siyasal bir mücadele bütününün bileşeni olarak görmekle mümkün olabilecektir.”

 
2 bin fidan toprakla buluştu
 
Karayazı’dan Muş’a doğalgaz köprüsü
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Erzurumlu besiciler Akhisar pazarında
Doğu bölgesinden Erzurum ilinden sadece bir satıcı bu yıl pazarda bulunuyor.
Pasinler’de besicilik yatırımı
Pasinler ilçesinde yapılan 10 bin büyükbaş hayvan kapasiteli tesisinin ...
Markalaşmayı nihayet öğrendik…
Erzurum markalaşma bakımından pozitif bir süreç yaşıyor. İl, bu yılın ...
 
‘Erzurum teknolojiyi takip ediyor’
Xerox Genel Müdürü Sezer, “Erzurum bölgede en belki ekonomik olarak önde ...
Bayram yaklaştı, işleri açıldı
Erzurum’da Kurban Bayramı’nın yaklaşmasıyla birlikte bıçak bileme işleri ...
10 fabrika özelleşmesi iptal
Erzincan Şeker Fabrikası’nın da içerisinde bulunduğu B portföyünde yer ...
 
Erzurum'un ilk 500 gerçeği...!
İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Vekili Tanrıverdi, ’İlk 500 ...
İSO’dan Erzurum çıkarması
Gezi ve incelemelerde bulunmak üzere Erzurum’a gelen İstanbul Sanayi Odası ...
DAİB ihracat hedefini açıkladı
Doğu Anadolu İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Şengel, ...
 
PALANDÖKEN
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri