Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Göktaş: '14 bin 561 çocuğumuza hizmet veriyoruz'
Göktaş: '14 bin 561 çocuğumuza hizmet veriyoruz'
Şimşek ekonomideki hedefi açıkladı
Şimşek ekonomideki hedefi açıkladı
Uraloğlu ulaştırma gündemini paylaştı
Uraloğlu ulaştırma gündemini paylaştı
Yumaklı Su Kurulu kararlarını açıkladı
Yumaklı Su Kurulu kararlarını açıkladı
Erzurum’dan İstanbul’a kaçırıyorlardı
Erzurum’dan İstanbul’a kaçırıyorlardı
HABERLER>SİYASET
4 Haziran 2015 Perşembe - 01:18

‘Engelleri Milletimizin duasıyla aştık’

Erdoğan, eski Türkiye’yi geri getirme gayretinde olanları işaret ederek, “Milletin hayrına olan hiçbir meselede bir araya gelemeyenler bize ve hükümete karşı bir araya geldi. Biz diyoruz ki Türkiye 2023 hedeflerine ulaşsın, onlar diyor ki Türkiye 1970’lerin, 1990’ların günlerine dönsün."dedi

‘Engelleri Milletimizin duasıyla aştık’

İskenderun’da halka hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, eski Türkiye’yi geri getirme gayretinde olanları işaret ederek, “Milletin hayrına olan hiçbir meselede bir araya gelemeyenler bize ve hükümete karşı bir araya geldi. Biz diyoruz ki Türkiye 2023 hedeflerine ulaşsın, onlar diyor ki Türkiye 1970’lerin, 1990’ların günlerine dönsün. Biz diyoruz ki Türkiye büyüyüp gelişsin, onlar yapılan işleri engellemenin gayretindeler” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İskenderun’a bir ziyarette bulunarak halka hitaben konuşma yaptı.Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’ı, Hatay Havalimanı’nda Vali Ercan Topaca, Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Kaya, İl Emniyet Müdürü Ali Doğan Uludağ, İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Hasan Koçyiğit, Garnizon Komutanı Kurmay Albay Erdem Özcan ile diğer ilgililer karşıladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, havalimanından “Cumhurbaşkanı İskenderunlularla Buluşuyor” etkinliğine katılmak üzere helikopterle ilçeye geçti. İskenderun Anıt Meydanı’nda yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay’ın tüm ilçe ve mahallelerindeki vatandaşlara sevgilerini ifade etti.

“HATAY, ENSAR BİLİNCİ VE SAMİMİYETİYLE SURİYE’DEN GELEN KARDEŞLERİNE SAHİP ÇIKIYOR”

Misak-ı Millî sınırlarımız içinde olup da daha sonradan ülkemize katılmış tek toprağımızın Hatay olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu konuda öncülük yapan Tayfur Sökmen'i rahmetle anıyorum. Şimdi Hatay, tüm zorluklara ve sıkıntılara rağmen, Ensar bilinci ve samimiyetiyle Suriye'den gelen kardeşlerine sahip çıkıyor. Bunun için tüm Hataylılara şükranlarımı sunuyorum” dedi.

“HATAY BİR KEZ DAHA TÜRKİYE’YE ÖRNEK OLACAK BİR SEÇİME HAZIRLANIYOR”

Konuşmasında, 2009 yılında Davos’ta “one minute” dediğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “2010’da bölücü terör örgütü İskenderun’daki askeri birliğimize, aynı saatlerde İsrail Akdeniz’de Mavi Marmara gemimize saldırdı. İskenderun da şehit olan askerlerimiz ile Mavi Marmara’da şehit olan İskenderunlu Cengiz Akyüz kardeşimize Allah’tan rahmet diliyorum, tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.” Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay'ın birliğin, beraberliğin, kardeşliğin kıymetini çok iyi bilen, bu yolda bedel ödemiş bir şehir olduğunu belirterek, "Bugün Hatay bir kez daha Türkiye’ye örnek olacak bir seçime daha hazırlanıyor" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan vatandaşlara, “Hatay pazar günü inşallah sandıkları patlatıyor mu? Hatay pazar günü tarihinin en büyük katılımı ile sandıklara sahip çıkıyor mu? Hatay yeni Türkiye diyor mu? Hatay yeni Anayasa diyor mu? Hatay başkanlık sistemi diyor mu?” diye seslendi.

Eski Türkiye'nin diriltilmek istendiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eski Türkiye koalisyonunu biliyorsunuz değil mi? Ana muhalefeti ile milliyetçi olduğu iddiasındaki partisiyle ve bölücü örgütün güdümündeki partisiyle, paralel örgütüyle bir olmuşlar eski Türkiye’yi diriltmenin peşine düşmüşler” diye konuştu.

“YOKLUĞUN, YOKSULLUĞUN VE YASAKLARIN TÜRKİYE’SİNİ HATIRLIYORSUNUZ DEĞİL Mİ?”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yokluğun, yoksulluğun Türkiye’sini, yasakların Türkiye’sini hatırlıyorsunuz değil mi? Anneler bilir, dedeler babalar bilir mazot kuyruklarında olduğunuz günleri hatırlıyorsunuz değil mi? Şekerin karneyle alındığı günleri hatırlıyorsunuz değil mi?  Ekmeğin kuyruklarda beklenilerek alındığı günleri hatırlıyorsunuz değil mi? Fazla ileriye geriye gitmeyin.  90 yıllardaki Sayın Kılıçdaroğlu’nun SSK’nın başında olduğu yılları hatırlıyorsunuz değil mi? Hastanelerimizin durumunu hatırlıyorsunuz değil mi? Kuyrukta bekliyorduk. Şimdi istediğin hastaneye gidiyorsun değil mi? İstediğin eczaneden ilacını alıyor musun? Peki insana değer veren kim? Onlar mı biz mi? Bunlar laf ola beri gele” dedi.

ESKİ TÜRKİYE’Yİ YENİDEN GERİ GETİRMEK İÇİN KURULAN İTTİFAK

Eski Türkiye’yi yeniden geri getirmek için kurulan ittifaka işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Öyle ki her zaman aynı şeyi söylüyorlar, aynı sözleri veriyorlar. Biri diyor ki, imam hatipleri kapatacağız. Öteki de hemen aynı şeyi söylemeye başlıyor. Biri diyor ki terör örgütünü arkasına almış Diyanet İşleri Başkanlığını kaldıracağız. Daha durmuyor ardından da 'Taksim bizim Kâbe’miz.' Öbürleri ne diyordu geçmişte 'Kabe Arap'ın olsun bize Çankaya yeter' diyordu. Biz ne diyoruz 'bizim Kâbe’miz Mekke’mizdir', farkımız bu." diye konuştu.

“KİM DERDİ Kİ KANDİL İLE PENSİLVANYA AYNI ÇİZGİDE BULUŞACAK!”

Parti liderlerinin açıklamalarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: “Çıkmış milliyetçiyim diye geçinen ne diyor, 'seçimde eş başkanların partisi barajı geçemezse kaos olur erken seçime gidilir.' Ötekilerde aynısını söylüyor. Bu ülkenin ana muhalefeti, yavru muhalefeti eş başkanların arkasına takılmış gidiyor. Kim derdi ki MHP ile HDP aynı siyasette buluşacak! Kim derdi ki CHP ile HDP aynı senaryoda buluşacak! Kim derdi ki Kandil ile Pensilvanya aynı çizgide buluşacak! İşte bu seçimde bunların hepsi oldu.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletin hayrına olan hiçbir meselede bir araya gelemeyenler bize karşı hükümete karşı bir araya geldi. Biz diyoruz ki Türkiye 2023 hedeflerine ulaşsın, onlar diyor ki Türkiye 1970’lerin 1990’ların günlerine dönsün. Biz diyoruz ki Türkiye büyüsün gelişsin daha çok hizmetler versin. Onlar yapılan işleri engellemenin gayreti içerisindeler. Biz Diyanet İşleri Başkanlığını savunuyoruz. Onlar Vatikan'ın avukatlığını yapıyorlar. Biz hizmeti yaşatmanın peşindeyiz, onlar kanın tehdidin peşinde” dedi.

“SİYASİ HAYATIM BOYUNCA HEP BİRLİK, BERABERLİK VE KARDEŞLİK VURGUSU YAPTIM”

Siyasi hayatı boyunca hep birlik, beraberlik, kardeşlik, huzur ve hizmet vurgusu yaptığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu süre boyunca her zaman milletle birlikte olduğunu, beraber yürüdüklerini anlattı. Makamların geçici, tevazunun ise en büyük zenginlik olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Cumhurbaşkanı olsan ne yazar. Sonunda gideceğin yer belli, toprak. Oradan geldik, oraya gideceğiz. 2,5 metreküp bir mezar. Oraya gömecekler. Hoca efendi, 'Cumhurbaşkanı niyetine' demeyecek ki, 'er kişi niyetine' diyecek. Başbakan olsan ne yazar, aynı şey söylenecek. Trilyoner olsan ne yazar, aynı şey söylenecek. Ondan sonra bütün seni seviyor gibi görünenlerin hepsi çekip gidecek. Ama mesele ne? Baki kalan bu kubbede hoş bir sedaymış meğer" dedi.

“MENDERES’İ İDAM EDENLERİ KİMSENİN HATIRLAMAZ, ANCAK MENDERES’İ KİMSE UNUTMAZ”

Adnan Menderes'i idam edenleri kimsenin hatırlamadığını ancak Menderes'i kimsenin unutmadığını, millete efendi olmaya değil, hizmetkâr olmaya geldiklerini ve böyle devam edeceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kimi zaman tek tek, kimi zaman hep birlikte üstüme geldiler. İstanbul'a belediye başkanı oldum, hizmet için attığım her adımda karşıma çıktılar. Okuduğum bir şiir yüzünden cezaevine giderken içlerinden derin bir oh çektiklerini biliyordum" dedi. Okuduğu şiirin Gazi Mustafa Kemal'in 'idolüm' dediği Ziya Gökalp'e ait olduğunu ve şiirin ve Millî Eğitim Bakanlığının kitaplarında da bulunduğunu anlatan Erdoğan, alandakilerin talebi üzerine şiiri tekrar okudu.

“MUHTAR BİLE OLAMAZ DEDİLER; ÖNCE BAŞBAKAN, ARDINDAN CUMHURBAŞKANI OLDUM”

Konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte bizim milletimizle olan bağımızı onlar bilmiyorlardı. Sanıyorlardı ki hapishane duvarları bu irtibatı koparmaya yeter. Ben tüm geceler bana gelen mektuplara cevaplarımı yazardım. 10 bine yakın mektup yazdım. Şimdi bazen Anadolu'ya gittiğimizde bakıyorum ki o mektuplar çerçevelenmiş ve bana getirip onu gösteriyorlar. İşte mutluluk bu. Kopuyor mu bağ, kopmuyor. Ben en verimli, en güzel çalışmalarımı o dönemde demir parmaklıklar arkasında yaptım. Kuruluşunun üzerinden 1,5 yıl geçmeden partimiz iktidara geldi. Başbakan oldum. O egemen güç olduğunu zannedenler ne diyordu, muhtar bile olamaz. Doğru, muhtar olamadım. Başbakan oldum. Arkasından da Cumhurbaşkanı oldum. Milletimin desteğiyle, hayır duasıyla o engelleri aştık. 10 Ağustos'ta Cumhurbaşkanı olduğumda da bazılarının içten içe oh be kurtulduk diye sevindiklerini biliyorum. Sanıyorlardı ki Cumhurbaşkanı olunca ben milletimle selamı sabahı kesip sırça köşklere kapanacağım. Ama yine yanıldılar” dedi.

“ONLAR TALİMATI KANDİL’DEN ALIYOR, BEN İSE MİLLETİMDEN ALIYORUM”

Cumhurbaşkanı olduktan sonra yurt dışında 30 ülkeyi ziyaret ettiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda muhtarlardan, esnafa, işçilerden öğrencilere, kadınlardan iş adamlarına kadar her kesimden vatandaşlarla bir araya geldiklerini, davet edildiği toplantılara programının el verdiği ölçüde katılmaya gayret gösterdiğini belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biliyorsunuz bunu bile hazmedemediler, o malum terör örgütünün arkasında olduğu yapı ne diyor? 'Her çağrıldığı yere gidiyor.' Elbette gideceğim. Ben milletimin içinden geldim. Her fırsatta milletime gidiyorum. Siz dağa gidiyorsunuz, ben milletime gidiyorum. Farkımız bu. Onlar talimatı Kandil'den alıyor. Ben ise talimatı milletimden alıyorum. Farkımız bu" diye konuştu.

CHP GENEL BAŞKANI KILIÇDAROĞLU’NUN CUMHURBAŞKANLIĞI SARAY İLE İLGİLİ AÇIKLAMALARI

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndaki klozet kapaklarına ilişkin açıklamasını eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi işi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki affedersiniz klozet kapaklarına bağladılar. Şimdi ana muhalefetin başındaki zat diyor ki 'Külliyedeki klozet kapakları altın kaplama.' Ben hemen genel sekreterime talimat verdim. 'Hemen' dedim 'kendilerine bir yazıyla deyin ki genel başkanınız gelsin külliyeyi gezdireyim. Kendisi nerede o altın kaplama klozetler bize göstersin.' Kardeşlerim, ne diyor biliyor musunuz? 'Ben orayı kastetmedim.' Hemen manevra. Zaten buna çarkçı diyorlar ya. Cevap veriyor genel sekreteri, 'O kaçak külliyeye veya kaçak sarayda oturmanın cevabını versin.' Onun cevabını zaten Danıştay verdi. Ama bunların ondan da haberi yok. Bu açıklamaların hepsi yapıldı. Adamların takıldığı yer neresi biliyor musunuz değerli kardeşlerim, ben diyorum ki, 'eğer sen dürüstsen, namusluysan gelirsin burayı incelersin. Gerçekten burada böyle bir şey var mı, yok mu?' Ben TRT programında söyledim mi, 'hodri meydan' dedim mi? 'Gel' dedim 'incele. Eğer altın kaplı klozet varsa ben bu makamı bırakacağım' dedim. Ama bulamayacaksın, sen CHP'nin başından gitmeye hazır mısın? Yapamaz." diye konuştu. Kemal Kılıçdaroğlu'nun eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ı da aldattığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunun yalanı bir değil. Baykal ile görüştü, çıktı, gazeteciler sordu aday mısınız? 'Hayır, değilim' dedi. Sonra ne oldu? Bu biliyorsunuz kaset genel başkan. Fakat işte pazar günü bunun için çok önemli" dedi.

“UFKU KLOZET KAPAĞININ ÖTESİNE GEÇEMEYENLER MEMLEKETİN YÖNETİMİNE TALİP”

 

Bazılarının,  “Cumhurbaşkanı taraf” dediğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Doğru, tarafım, ben milletimin tarafıyım, partilere eşit mesafedeyim, ama benim de gönlümde bir aslan yatıyor tabii. Herhalde o da olacak, o benim en tabii hakkım. Ama taraf olarak milletimin tarafındayım, milletime doğruları anlatmak görevim var. Ufku klozet kapağının ötesine geçemeyenler memleketin yönetimine talip. Bunların kılavuzu karga, fakat kargaya da hakaret. Anlıyorsunuz değil mi?”

CUMHURBAŞKANLIĞI KÜLLİYESİ’NİN UNSURLARI

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ni inşa ederken iki hususa önem verdiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir dedik, tarihimizi, çünkü mimari olarak Selçuklu mimarisi, Osmanlı mimarisi ve modern mimari, üçünü bir araya getirdik, külliyemizi böyle yaptık. Hemen yanında bir kongre merkezi, hemen yanında gayet ihtişamlı ve yine bizim mimarimizi yansıtan bir cami yapıyoruz, inşallah bu Ramazan’a yetişecek. Ve hemen onun yanında çok amaçlı toplantı salonu, sergi vesaire, bunlar orada olacak. Hemen yanında bir bina daha yapıyoruz, orada da Türkiye’nin şu an itibarıyla en büyük kütüphanesini yapıyoruz, 5 milyon cilt kitap alabilecek bir kütüphane, 24 saat gençlerimize hizmet verecek bu kütüphane; Türkiye’de şu anda yok. Biz bunlarla uğraşıyoruz, bunlar neyle uğraşıyor” dedi.

TÜRKİYE’NİN SON YILLARDA YAŞADIĞI DÖNÜŞÜM

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 230 milyar dolardan aldıkları geliri, 800 milyar dolara getirdiklerini anlatarak şunları söyledi: “Bu MHP, bu DSP, CHP’nin yavrusudur, bunlar biliyorsunuz IMF’ye borçlandılar 23,5 milyar dolar; kim ödedi? Biz ödedik. Merkez Bankası’nın kasasında ne vardı?  27,5 milyar dolar. Şimdi ne var? 122 milyar dolar; nereden nereye. Devletin borçlanma faizi yüzde 63’tü, şimdi tek haneli rakama indi. Enflasyon yüzde 30’du, şimdi tek haneli rakama indi. Ya bunlar iş bilirsen olur. Bunlar memur ve işçi kardeşlerimizin paralarını kestiler, Zorunlu Tasarruf altında 15 katrilyon memura, işçiye borcumuz vardı, Başbakan oldum önüme bu geldi. KEY, Konut Edindirme Yardımı, gene memurdan, işçiden kestiler 3,5 katrilyon. Ne yaptı? 18,5 katrilyon. Bu borçları kim ödedi? Biz ödedik biz, onlar borçlandı biz ödedik. Şimdi kurusıkı atıyorlar, şunu vereceğiz, bunu… Dürüst ol, dürüst olun. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz, şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde. İnanın, bunlara 5 koyun verin kaybedip öyle gelirler, bunlardan bir şey beklenmez. Ya bu MHP Hükümette değil miydi bizden önce, DSP, ANAP beraber? Beş yıllığına görev verildi, ne kadar kaldılar? 3,5 yıl, erken seçim kararı aldılar, kaçıp gittiler. Düzce depreminin altında ezildiler, Bolu depreminin altında ezildiler, Kocaeli depreminin altında ezildiler, Sakarya depreminin altında ezildiler. Biz de deprem geçirdik, Bingöl, Bingöl depreminde yeni Bingöl’ü 1 yılda inşa ettik. Simav depreminde, 1 yılda Simav’ı inşa ettik. Ve Van depreminde, Van’ı 2 yılda yeniden inşa ettik. Bunları biz yaptık ya, biz ağlamadık, işi kovaladık. Oradaki terör örgütünün malum güdümündeki partinin belediyesi musluktan kan akıtıyor. Doğru, bunlar şehre su veremiyordu, ben Veysel’e DSİ olarak oraya suyu verelim dedim ve Van’a biz su verdik; biz buyuz.”Pazar günü gerekli cevabı vermek gerektiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hazır mıyız buna? Kapı kapı dolaşmaya var mıyız? “dedi.

MAHİNUR ÖZDEMİR’İN PARTİSİNDEN İHRACI: “HANİ SİZ ÖZGÜRLÜKLERDEN YANAYDINIZ?”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Batı’nın hep özgürlük, demokrasi dediğini hatırlatarak, “Belçika’da Mahinur Özdemir diye bir kızımız var milletvekili ve Mahinur Özdemir kızımıza sözde Ermeni soykırımıyla ilgili partisinin kararına uymadığı diye partiden ihraç ettiler. Kaldı ki, Belçika Devleti’nin böyle bir kararı da yok, sadece partinin var. Hani siz özgürlüklerden yanaydınız, milletin seçtiği milletvekiline nasıl olur da böyle bir şeyi dayatabilirsiniz? Ama işte Batı bu. Batı demokraside ikiyüzlüdür, açık söylüyorum, bunu Mısır’a Mursi olayında da ortaya koydular. Mısır’a darbeyi kendi Millî Savunma Bakanı olan bir asker yaptı ve Batı maalesef buna karşı tavır koymadı. Biz tavrımızı koyduk, koyuyoruz. Benim indimde Mısır’ın Cumhurbaşkanı Mursi’dir, ben Sisi’yi Cumhurbaşkanı olarak tanımıyorum, bundan rahatsız olduklarını da biliyorum. Ama kendimle çelişkiye düşemem, eğer demokrasiye inanıyorsak o zaman gereğini yapacağız.  Şimdi idama mahkûm ettiler, değil mi? Hani Batı, sizde idam yasaktı? Türkiye’de de idam yasak. İdam yasak olduğuna göre, niye buna her türlü yaptırımı uygulamıyorsunuz? Başka ülkeler olduğu zaman bu yaptırımı uyguluyorsunuz, bunu niye uygulamıyorsunuz? İşte Türkiye güçlendikçe Allah’ın izniyle bunların hepsi hizaya gelecek” diye konuştu.

“ULUSAL GÜVENLİĞİMİZİ TEHDİT EDEN LEGAL GÖRÜNÜM ALTINDAKİ İLLEGAL ÖRGÜTLERE KARŞI MÜCADELE SÜRECEK”

Konuşmasında Rabia işaretini yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir; tek millet. Türk’üyle, Arap’ıyla, Kürt’üyle, Laz’ıyla, Çerez’iyle, Abhaza’sıyla, Gürcü’süyle, Romanı’yla, Arnavut’uyla, Boşnak’ıyla 78 milyonuyla tek millet, ayrım yok. İki: tek bayrak. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Rengi şehidimizin kanı, hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız şehidimizin tam kendisi. Üç; tek vatan, 780 bin kilometrekareyle tek vatan. Bu vatan toprakları üzerinde kimse operasyona yeltenmesin, karşısında bizi bulur, Silahlı Kuvvetlerimizi bulur, emniyet teşkilatımızı bulur, hepsinden öte bu aziz milleti bulur.  Dört; tek devlet. Çıkmış bir paralel devlet, başındaki de 99’da kaçıp Amerika’ya gitti, Pensilvanya’ya. Hani sen hoca efendiydin ya, orada ne işin var? Oraya kaçacağına Mekke’ye gitseydin ya, Medeni’ye gitseydin ya, niye oralara gitmedin de oraya gittin? Dert başka dert. Üst akıl meselesi, üst akıl tarafından yönetiliyor. Ve dert, acaba Türkiye’yi, bu milleti nasıl böleriz, adımlar bunun için atıldı. Ama ne olursa olsun, şu anda bizler Millî Güvenlik Siyaset Belgemizde de bunu oraya yerleştirdik. Nedir bu? Ulusal güvenliğimizi tehdit eden legal görünüm altındaki illegal örgütlere karşı mücadele sürecek” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amanos Tüneli’yle Hatay’ın önünde yeni bir dönem başlayacağını, bu projenin Hatay’ın ekonomisine, hem de sosyal ve kültürel hayatına çok önemli faydaları olacağını belirtti. Konuşmasının sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Amanos Tüneli’ne Hatay’ın hep birlikte kavuşmasını inşallah sağlayacağız. Bizim Hatay’a sevgimiz buradan aldığımız oyla orantılı değildi, Başbakanlığım dönemini söylüyorum, biz Hatay’ı, Hataylıları Allah için seviyoruz. Sevgimiz daim olsun, geleceğimiz aydınlık olsun, Allah yar, yardımcımız olsun, kalın sağlıcakla” dedi.

 

 
Ala'ya coşkulu karşılama
 
Aydemir: ‘Yardımcısıdır Doğruların Hazreti Allah’
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Ala'ya coşkulu karşılama
İçişleri eski Bakanı Erzurum Milletvekili Adayı Efkan Ala, seçim çalışmaları ...
Fırat: ‘Vatandaşı kandıramazlar’
AK Parti Erzurum Milletvekili Adayı Abdurrahim Fırat, Hınıs ilçesinde ...
TBB’de Sekmen’e güvenoyu
Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen yeniden Türkiye Belediyeler ...
 
Yılmaz: ‘Her ilçe ayrı bir yatırım noktası olacak’
AK Parti Erzurum Milletvekili adayı Adnan Yılmaz, seçim çalışmaları kapsamında ...
Tarıkdaroğlu Galericilerin konuğuydu
AK Partili Zafer Tarıkdaroğlu, Erzurum’da esnafı işyerlerinde ziyaret ...
Ala yine sevindirdi
AK Parti Erzurum Milletvekili Adayı Efkan Ala, Tortum ilçesi gezisi sırasında ...
 
Aşkale seçime hazır
7 Haziran Pazar günü yapılacak olan genel seçimler öncesinde Aşkale’deki ...
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı görmek için gözyaşı döktü
Erzurum’a gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanına gitmek isteyen ...
Büyükşehir Cumhurbaşkanı’nı ağırladı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Erzurum'daki temasları kapsamında ...
 
PALANDÖKEN
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri