Erzurum Türk Ocağı Başkanı Nizam Işık bir basın açıklaması ile Halep’te yaşananları değerlendirdi.
İnsani yardımların Şam rejimi, DEAŞ ve PYD/PKK tarafından engelleniyor olması nedeniyle Halep’in gün gün öldüğüne değinen Işık açıklamasında şu hususlara yer verdi:
“Suriye iç savaşında 2012 yılından beri Halep halkı vatanlarını Esad, Rusya, İran, IŞİD ve PYD'ye karşı savunmak için kimseden bir şey beklemeden direndi. Ancak Halep'e insani yardım ulaştırılan tek koridor 8 Temmuz 2016’da PYD ve rejim tarafından kapatılmış ve Halep tam kuşatma altına alınmıştır. BM görevlisi Egeland, 500.000 sivil nüfusun yaşadığı Halep hakkında hazırladığı raporda durumu felaket olarak nitelemiştir. Alınan bilgilere göre Halep'te hastaneler bombalanmakta, doktorlar, sağlık görevlileri ve çocuklar ölmektedir. Bu gün boğazı daha da sıkılmış olan Halep adım adım toplu mezar olma yolundadır. Hastane hizmetlerinin tamamen durduğu Halep’te kan merkezi kalmamıştır. Yaralılar şehirden çıkarılamamaktadır. Su verilemeyen şehirde sınırlı sayıdaki kuyular ise karışan kimyasallar nedeniyle bir nevi zehre dönmüş durumdadır. Açlık, susuzluk ve hastalık Halep'i acımasızca kuşatmıştır. Bu acı tablo içindeki Halep’e bir an önce insani yardım koridoru açılması sağlanmazsa kısa sürede manzara daha vahim bir hal alacaktır. Halep’e ve Halepliye bu acıları yaşatan saldırgan güçleri şiddet ve nefretle kınıyorum. Sınırlarımıza yalnızca 60 kilometre mesafede bulunan ata yadigârı Halep biliyoruz ki Anadolu’nun doğal bir parçasıdır. Halep'te yaşayan insanlar din kardeşimiz, soydaşımız hepsinden önemlisi masum sivil insanlardır. Ve artık bu insanlar için sabırla ölümü beklemekten başka bir yol kalmamaktadır. Hain terör örgütü FETÖ nedeniyle hassas günler yaşıyor olsak da iktidarı ve muhalefeti ile bütün siyaset kurumu ve siyasetçilerimiz, bir an önce Halep’e insani yardımların ulaşmasını sağlamak görev ve sorumluluğu altındadır. Bu gün bu insani ve siyasi sorumluluktan kaçmanın vebali elbette büyük olacaktır. Sivil toplum kuruluşlarının ve top yekun Türk kamuoyunun da Halep’in ve Haleplinin feryadını tüm dünyaya duyurmak ve Halep’e maddi ve manevi yardımda bulunmak sorumluluğu altında olduğunu hatırlatmak isterim. Şen olasın Halep şehri demenin bir anlamının kalmadığı bu günde Halep, inancımız için, milletimiz için, insanlığımız için 'varız' diyenlere emanettir.”