ERZURUM (İHA) - Erzurum Düşünce ve Strateji Merkezi (ENER) Başkanı Vahdet Nafiz AKSU, “Erzurum’da gelişmiş güneş sistemleri kullanılmasının yararına inanıyoruz, bu konuda çalışmalar yapılmasını öneriyoruz” dedi.
Aksu, yaptığı yazılı açıklamada; geliştirilmiş güneş enerjisi sistemlerinin birçok Avrupa ülkesinde hızla yaygınlaştığını dile getirerek; “Bilimsel araştırmalar, Güneş’ten dünyaya bir günde gelen gücün, dünyanın elli yıllık toplam ihtiyacını karşılayacak miktarda olduğunu ortaya koyuyor. Böyle bir güçten birçok ülke yeterince yararlanıyor, Erzurum neden yararlanmasın” şeklinde konuştu.
GELİŞMİŞ GÜNEŞ SİSTEMLERİ AVRUPA’NIN GÖZDESİ
Birçok ülkede konutların ısıtılması ve soğutulmasında, doğanın kendi ısısının kullanımının yeni bir paradigma olarak ön plana çıktığını savunan Aksu, şöyle dedi:
“Doğal enerji savunucuları, Güneş Enerjisinin geleceğin anahtarı olduğuna inanıyorlar. Binaları, evleri, apartmanları güneş enerjisiyle rahatlıkla ısıtabileceğimizi ileri sürüyorlar. Güneş enerjisiyle enerji masraflarını büyük ölçüde azaltabileceklerini kanıtlayan birçok uygulama var. Ama ne yazık ki; Türkiye'nin güneş potansiyeli tüm dünyada ilk sıralarda… Ancak bu müthiş kaynağı kullanmak konusunda yeterli mesafeyi almış değiliz”
ERZURUM SİSTEM İÇİN UYGUN BİR ŞEHİR
Erzurum’un güneş potansiyelinin de söz konusu sistemler için uygun olduğunu belirten Aksu, şunları söyledi:
“Bu elbette teknik bir konu… Görüştüğümüz otoriteler Erzurum’un güneş enerjisinden yararlanmaya çok müsait olduğunu ifade ediyorlar. Isıtma ve soğutma sistemlerinin kurulması halinde, vatandaşın bütçesini rahatlatıcı sonuçlar almamız çok mümkün gözüküyor. ‘Kışın ısın, yazın serinle’ sloganıyla hemen harekete geçmeliyiz.
Erzurum’da son yıllara kadar ısınmak için kömür, odun ve petrol ürünleri gibi fosil yakıtlar kullandık. Sabahın erken saatlerinde kuyruklara girip evlerimize ‘kok kömürü’ taşıdık. Sonra o imkândan da mahrum kalıp, düşük kalorili kömürlere talim ettik.
Pahalı ithal kömürlerin kaloriferlerle birlikte ceplerimizi nasıl yaktığını söylemeye gerek var mı? Kalitesiz kömürlerin yıllarca havamızı ne hale getirdiğini hatırlayınız. Ne yazık ki, uzun süre hava kirliliği şampiyonu oldu, havasının temizliği ile meşhur Erzurum. Şükür, doğal gaza kavuştuk. Doğalgaz, fosil yakıtlar içinde en iyisi. Hiç değilse hava kirliliğini ölümcül boyutlara ulaştırmıyor. Ama o da pahalı. Üstelik dışa bağımlı kılıyor bizi. Ülke olarak da, şehir olarak da enerji konusunda dışa bağımlılıktan süratle kurtulmamız lazım. Şehir olarak alternatif enerji kaynaklarına hızla yönelmemiz gerekiyor.
“Erzurum’un Geliştirilmiş Güneş Sistemleri Vizyonu” olmalı… Valilik, Üniversiteler, Belediyeler ve Sivil Toplum kuruluşlarımız bu konuya acilen kafa yormalı. Çünkü bu önemli projenin bugünden yarına uygulanacak şekli de var, uzun vadeli politikalar isteyen yanı da.
Gelişmiş sistemleri araştırarak, belli kolaylıklarla vatandaşın hizmetine sunmakla işe başlayabiliriz. Öncelikle Belediyeler, pilot semtler tespit etmeli. Konum ve yükseklikleri uygun binalara gelişmiş sistemlerin montesi için çareler düşünülmeli. Binalara bu sistemlerin montesi için mevzuat ve kaynak olarak teşvik edilmeli. Birçok il’de başarılı olan çalışmalar var, oralarda etüdler yapılmalı.
Bir de uzun vadeli planlara ihtiyaç var. Bu konuda Belediyelerimizin imar birimlerine iş düşüyor. Tabi onları harekete geçirecek irade, siyasi karar mekanizmalarıdır.
Güneş enerjisinden maksimum ölçüde yararlanabilmek için binaların yerleşim planı çok önemli. Şehrin “Güneş enerjisi vizyonu” belirlenirken; binaların güneş enerjisinden daha fazla yararlanması için neler yapılması gerektiği düşünülmelidir.
Bunun için de, özellikle yeni kurulan semt ve mahallelerde… Yeni yapılacak binalarda mimari çizimlerin buna göre yapılması lazım. Kent, çevre ile birlikte tasarlanmalı, iklim şartlarına uygun projeler geliştirilmelidir.
Öncelikle, yeni ruhsat verilen binalarda pencere, cam gibi yapı elemanlarının güneş enerjisi kazancına göre hesaplanması lazım. Büyüklük ve boşluklar bu açıdan hesaplanmalıdır.
Özellikle yeni semt, mahalle ve binalar oluşturulurken, binaların, “güneş yörüngesi diyagramı” dikkate alınarak yönlendirilmesi büyük önem taşıyor. Binaların, yerleştirilecek panellerle güneşin irtibatını kolaylaştıracak şekilde tasarlanmasına dikkat edilmesi gerekiyor.
Erzurum, diyelim on yıl sonra mutlaka bu ihtiyacı duyacak. Güneş enerjisini, ısıtmada kullanmaya başlayacak. O zamana kadar geliştirilmiş ısıtma sistemleri daha ekonomik hale gelecek ve yaygınlaşacak.
İşte daha şimdiden hazırlıklı olup, hiç değilse yeni kentleşmelerde bu gerçeğe uygun tasarımlar yapmamız gerekiyor.
Mademki, ‘Bir günde gelen güneş gücü, dünyanın elli yıllık toplam enerji ihtiyacını karşılayacak kadarmış’, öyleyse bu muazzam hazineden yararlanmak için hemen gerekli adımları atmalıyız. Şehircilik biraz da gelecek on yılları planlamak değil midir?”