15 Mart Dünya Tüketici Hakları Günü vesilesiyle bir çok tüketicinin arızalı ürünü mağaza önünde yere atarak parçalara ayırmasını değerlendiren Tüketici Hak Arama Derneği Genel Başkanı ve Tüketici Birliği Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Nihat Altay; "Hak arandıkça kalite ve hizmet artar" dedi.
Her yıl 15 Mart’ta kutlanan Dünya Tüketici Hakları Günü’nün tüketicilerin bilinçlenmesi ve haklarını aramasını amaçlayan önemli bir gün olduğunu belirten Nihat Altay; "Tüketiciler, mal ve hizmet satın alırken 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile pek çok haklara sahiptir. Ancak bir çok tüketici haklarının neler olduğunu, ayıplı ürün ya da hizmet sonucunda nereye başvurması gerektiğini bilmediğinden ya mağaza çalışanları ile gereksiz tartışmaya giriyor ya da aldığı ürüne zarar vererek firmaya fayda sağlıyor. Tüketiciler, aldığı bir üründe (giyim, ayakkabı, elektronik, beyaz eşya, v.b.) 6 ay içerisinde kullanıcı kaynaklı olmayan tek bir arıza çıksa dahi sözleşmeden dönme, ayıp oranında satış bedelinden indirim alma, ücretsiz onarılmasını talep etme ve ayıpsız misli ile değiştirilmesini isteme hakkına sahiptir. Eğer ürün 6 aydan sonra arızalanırsa bu kez garanti kapsamında onarım talep edilebilir" dedi.
Nihat Altay; hakkını aramayan tüketiciler nedeniyle bazı firmalar cesaretlenerek vatandaşların mağduriyetine yenilerini eklediğini ifade ederek, "Bu nedenle ayıplı bir ürünü mağaza önünde parçalara ayırmak yerine, Tüketici Hakem Heyetine müracaat edilse belki lehine sonuçlanacak kararla hem mağduriyet giderilecek hem de gerginliğe gerek kalmayacaktır. Tüketici Hakem heyetlerinde bilirkişi incelemesi sonucu ürün arızasının üretici ya da kullanıcı kaynaklı olduğu çok rahat tespit edilebiliyor. Tüketici haklı olduğuna inanıyorsa, yasaların belirlediği tüm yollara başvurmalıdır. Eğer hak aranmaz ise uğranılan zararın yanında, tüketiciye saygılı olmayan satıcının ödüllendirildiği gibi başkalarının da benzer zararlara uğramasına sebep olunacaktır. Bu nedenle her tüketicinin bilinçli olup hakkını araması gerekir, hak arandıkça kalite ve hizmetin artacağı unutulmamalıdır. Ayıplı bir ürün veya hizmet alınan işletmeden hak aranamaz ise o firma aynı hatayı tekrar yapacak, hak aranırsa firma yapacağı hatayı iki kez düşünmek zorunda kalacaktır. Hak aramak sorun çıkarmak değil hukukun yolunu açmak ve sorunları çözmektir" diye konuştu.
Tüketici Hakem Heyetlerine müracaat edildiğinde herhangi bir kayıp yaşanmadığı gibi dava kazanılır ise ayıplı ürün yenisi ile değiştirilebildiği veya ödenen ücretin geri alınabildiğini kaydeden Nihat Altay; açıklamasını şöyle sürdürdü; "Dava kaybedildiğinde ise hiç bir ücret ödemeden, her hangi bir zarara uğramadan dava sonuçlanıyor. Ayrıca ayıplı bir maldan dolayı maddi ve manevi bir zarara uğranılmışsa, satıcı veya üreticinin zararı karşılama zorunluluğu var. Son olarak tüketicilerin e-Devlet üzerinden yaptıkları başvurular genelde aleyhte sonuçlanıyor. Çünkü e-Devlet üzerinden yapılan başvuruların pek çoğunun bilgi ve belgeleri eksik, dilekçeler de anlaşılır şekilde yazılmıyor. E-Devlet üzerinden müracaatlarda sorun detaylı ve anlaşılır bir şekilde yazılmalı, dosya yüklemede zorluk yaşanması durumunda ilgili belgeler hakem heyetlerine elden teslim edilmelidir."