‘İstatistik yaşamın ayrılmaz parçası’

Atatürk Üniversitesi, Erzurum Valiliği ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Erzurum Bölge Müdürlüğü tarafından, 20 Ekim Dünya İstatistik Günü kapsamında “Daha İyi Veri, Daha İyi Yaşam” konulu panel düzenlendi.

Atatürk Üniversitesi Nene Hatun Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen panele, Erzurum Valisi Dr. Ahmet Altıparmak, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Erzurum Bölge Müdürü Ahmet Gür, İl Emniyet Müdürü Kamil Karabörk, fakülte dekanları, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.

Açılışta konuşan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Erzurum Bölge Müdürü Ahmet Gür, Dünya İstatistik Günü hakkında bilgiler verdi. Dünya İstatistik Günü’nün Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kararnamesiyle ilk kez 2010 yılında ve 5 yılda bir kutlanmaya başlandığını belirterek, bu yılkı temanın ise “Daha İyi Veri, Daha İyi Yaşam” olduğunu söyledi. Gür: “Ekonomik ve toplumsal konular ile ilgili alınacak her türlü karar ve yapılacak her büyük yatırımda, istatistiğin önemi yadsınamaz bir gerçektir. İçerisinde bulunduğumuz 21. Yüzyılda, yaşamın her alanını etkileyen büyük bir değişim yaşanmaktadır. Küreselleşme adı verilen bu değişim süreci, ülkelerin ve toplumların sürekli yenilenmesini zorunlu hale getirmiştir. Bu süreçte hiç kuşkusuz bilgi, bilim ve teknoloji en önemli güç haline gelmiştir. Bilgiye ulaşma ve onu en etkili bir biçimde kullanma çabalarının en üst noktaya ulaştığı günümüz dünyasında, doğru, zamanlı ve güvenilir veriye olan ihtiyaç artmış ve bu doğrultuda istatistikler büyük önem kazanmıştır. Yaşanan bu hızlı değişim, ülkelerin ekonomik ve sosyal değişimini daha gerçekçi bir şekilde gözlemleme ve buna bağlı olaraktan kanıta dayalı politika üretme zorunluluğunu ortaya çıkarmıştır” dedi.

KOÇAK’IN VURGUSU

 “Daha İyi Veri, Daha İyi Yaşam” konulu panelin kurumlar arası iş birliğinin en güzel örneklerinden biri olduğunu vurgulayan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, “geleceği planlarken bugünü de iyi yönetmemiz, bugünü iyi yönetirken de geçmişe iyi bakmamız ve geçmişten ders çıkarmamız gerekiyor” dedi. Rektör Koçak: “İnsanoğlunun çok eski devirlerden itibaren bazı veriler toplanmaya başladığını biliyoruz. Bu durumu yapılan arkeolojik ve tarihi araştırmalarda çıkan değişik şekil ve ifadelerde rahatça görebiliyoruz. Hazırlanan verilerin, gerek toplumun değişik kesimlerine aktarıldığını, gerekse o günden bize bir mana ifade ettiğini de biliyoruz. Yazının ve rakamın icat edilmeyle birlikte de bu veriler, biraz daha düzgün halde toplanıp geleceğe aktarılmış. Sadece bizim geçmişimize bakarsak, Osmanlı İmparatorluğu’nun bu anlamda çok büyük hizmet ettiğini, dönemine ait bütün verileri en iyi şekilde muhafaza ettiğini ve kayıt altına aldığını görüyoruz. Belgelere baktığımızda köy nüfusundan arazi dağılımına, köydeki etnik yapıdan hayvan sayısına kadar bütün parametrelerin en ince teferruatına kadar defterlere kaydedildiğini görebiliyoruz. Bir noktada bu kayıtlar, o dönemin kime ait olduğunu ve nasıl bir hayat sürdüklerini de gösteriyor. Aynı mezar taşları gibi. Türkiye’de neresinin kime ait olduğunu anlamak istiyorsak, bir noktada bu kayıtlara veya mezar taşlarına bakacağız. Bu güne geldiğimizde başta üniversiteler kendilerini geliştirmek, dünyadaki yerini görmek ve bunu daha iyi yere getirmek amacıyla bilimsel çalışmalar yapıyor. Ama bu bilimsel çalışmalar, sadece ben yaptım oldu şeklinde değil. Uluslararası standartlarda olmalı. Bir makale yazıyorsanız bunun mutlaka bir istatistiki yönü ve kabul edilebilirliği olmalı. İhracattan tarıma, sağlıktan ekonomiye her alanda ve yaşamın her yerinde istatistiği kullanmak zorundayız. Bize de düşen bugüne ait verilerimizi en iyi şekilde tutmak, geçmişimizi iyi öğrenmek ve geleceğimizi en iyi şekilde planlamaktır” şeklinde konuştu.