ANKARA (İHA) - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türk tarımında ilk sırayı yüzde 8,48 payla Manisa, Afyonkarahisar, Kütahya ve Uşak’tan oluşan Zafer Kalkınma Ajansı Bölgesi'nin aldığını, bu bölgeyi yüzde 7,28 payla Adana ve Mersin’den oluşan Çukurova bölgesi, yüzde 6,56 payla Antalya, Isparta ve Burdur’dan oluşan Batı Akdeniz bölgesinin izlediğini bildirdi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) bölgesel milli gelirdeki son istatistiği olan 2008 rakamlarına göre, tarımda dördüncü sırayı yüzde 6,21 payla Samsun, Tokat, Çorum ve Amasya’dan oluşan Orta Karadeniz, beşinci sırayı yüzde 6,15 payla Aydın, Denizli ve Muğla’dan meydana gelen Güney Ege, altıncı sırayı yüzde 5,61 payla Konya ve Karaman’dan oluşan Mevlana, yedinci sırayı yüzde 5,12 payla Balıkesir ve Çanakkale’den oluşan Güney Marmara, sekizinci sırayı yüzde 4,70 payla Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye’den meydana gelen Doğu Akdeniz bölgesinin aldığını belirtti.
"8 BÖLGE ÜLKE ÜRETİMİNİN YARISINDAN FAZLASINI KARŞILIYOR"
TÜİK’in düzey 2 sınıflandırmasında 26 bölge bulunduğunu, bu bölgelerde kalkınma ajansları kurulduğunu hatırlatan Bayraktar, şunları kaydetti:
“Zafer, Çukurova, Batı Akdeniz, Orta Karadeniz, Güney Ege, Mevlana, Güney Marmara ve Doğu Akdeniz kalkınma ajansı bölgelerinin tarımdaki payı yüzde 50’yi aşıyor. Kalan 18 bölgenin tarımdaki payı ise yüzde 49,88’de kalıyor. Bu bölgelerden Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüşhane oluşan Doğu Karadeniz’in payı yüzde 4,50, Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova’dan oluşan Doğu Marmara’nın payı yüzde 4,43, Şanlıurfa ve Diyarbakır’dan oluşan Karacadağ’ın payı yüzde 4,30, Bursa, Eskişehir, Bilecik’in payı yüzde 4,28 ile yüzde 4’ü aşıyor. İzmir’in payı yüzde 3,74, Tekirdağ, Edirne, Kırklareli’nin oluşturduğu Trakya’nın payı yüzde 3,71, Kırıkkale, Aksaray, Niğde, Nevşehir, Kırşehir’den oluşan Ahiler’in payı yüzde 3,50, Kayseri, Sivas, Yozgat’tan oluşan Orta Anadolu’nun payı yüzde 3,47 ile yüzde 3 ile yüzde 4 arasında yer alıyor. Ankara’nın payı yüzde 2,59, Van, Muş, Bitlis, Hakkari’nin payı yüzde 2,56, Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli’den oluşan Fırat’ın payı yüzde 2,16 ile yüzde 2 ile yüzde 3 arasında bulunuyor. Gaziantep, Adıyaman, Kilis’ten oluşan İpekyolu’nun payı yüzde 1,94, Kastamonu, Çankırı, Sinop’tan oluşan Kuzey Karadeniz’in payı yüzde 1,90, Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan’dan oluşan Serhat’ın payı yüzde 1,79, Erzurum, Erzincan, Bayburt’tan oluşan Kuzeydoğu Anadolu’nun payı yüzde 1,75, Mardin, Batman, Şırnak, Siirt’ten oluşan Dicle’nin payı yüzde 1,71 ile yüzde 1,7 ile yüzde 2 arasında yer alıyor. Zonguldak, Karabük, Bartın’dan oluşan Batı Karadeniz’in payı yüzde 0,86, İstanbul’un payı yüzde 0,68 ile yüzde 1’in altında kalıyor.”
"İSTANBUL, ANKARA TARIMIN PAYINDA GELİŞMİŞ ÜLKELER GİBİ"
Üç büyük şehrin ülke tarımındaki payının yüzde 7,01’i bulduğunu belirten Bayraktar, bazı bölgelerde tarımın bölge GSYH’si içindeki payı yüzde 20’leri aşarken, hatta Serhat bölgesinde yüzde 24,6’ya kadar çıkarken, üç büyük şehir dışında Bursa-Eskişehir-Bilecik ile Zonguldak, Karabük ve Bartın’dan oluşan Batı Karadeniz’de yüzde 5,5’a kadar indiğini vurguladı. Bayraktar, şu bilgileri verdi:
“Tarımın toplam bölge katma değeri içindeki payı, İstanbul’da yüzde 0,2, Ankara’da yüzde 2,6 düzeyinde bulunuyor. Bu oran gelişmiş ülkeler rakamlarıyla aynı. Bölge katma değeri içinde tarımın payı, İzmir’de yüzde 4,8, Bursa-Eskişehir-Bilecik’te yüzde 5,5, Batı Karadeniz’de yüzde 5,5, Doğu Marmara’da yüzde 6,1 düzeyinde bulunuyor ki bu da gelişmiş ülke rakamlarına yakın oranlar.
Buna karşın tarımın toplam bölge katma değeri içindeki payı, İpekyolu’da yüzde 10,4, Trakya’da yüzde 11,5, Orta Anadolu’da yüzde 12,5, Dicle’de yüzde 13, Fırat’ta yüzde 13,7, Batı Akdeniz, Güney Ege ve Doğu Karadeniz’de yüzde 14,4, Çukurova’da yüzde 15,4, Doğu Akdeniz’de yüzde 15,5, Kuzeydoğu Anadolu’da yüzde 16,8, Orta Karadeniz’de yüzde 18,6, Ahiler’de yüzde 19,6, Zafer’de yüzde 19,8 düzeyine ulaşıyor ki bu rakamlar gelişmekte olan ülkelerdeki oranların bile altında.
Bölge katma değeri içinde tarımın payı, Mevlana’da yüzde 20, Güney Marmara’da yüzde 20,1, Doğu Anadolu’da yüzde 21,3, Karacadağ’da yüzde 21,5, Kuzey Karadeniz’de yüzde 21,8, Serhat’ta yüzde 24,6’ya yükseliyor. Bunlar, ülke milli geliri içinde 2008’de yüzde 8,5, son rakamlara göre yüzde 8 olan tarımın payına bakıldığında fevkalade yüksek oranlar.”
“YAPISAL SORUNLAR ÇÖZÜLMELİ, ÇİFTÇİ REKABET EDEBİLİR HALE GETİRİLMELİ”
Türkiye’nin, tarımda yapısal sorunları çözmesi, stratejik ürünlerin yanı sıra katma değeri yüksek ürünlere yönelmesi gerektiğini belirten Bayraktar, “Yapısal sorunları çözerek verimliliği artırmalıyız. Girdi fiyatlarını düşürmeli, destekleri artırmalı, çiftçimizi dünya piyasalarında rekabet edebilir hale getirmeliyiz. Tarımsal ürünleri en iyi şekilde işlemeliyiz” dedi.
İhracat yaparken, ürünü ham olarak değil, işlenmiş olarak, katma değerini yükselterek satmak gerektiğini, gelişmiş ülkelerin bu yolu izlediğini bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:
“Gelişmiş ülkeler, tarımsal ürünleri en iyi şekilde işledikten sonra ihraç ediyor. Ürünü işleyerek fiyatını ikiyi üçe katlayıp satıyor. Üretimlerini tahıl gibi stratejik ürünler hariç dünya piyasalarında yüksek fiyatı olan ürünlere yöneltiyorlar. Gıda sanayinde marka oluşturuyorlar. Bu sayede aynı tarımsal alandan çok daha fazla ekonomik katkı sağlıyorlar. Türkiye'de fındık, incir, kiraz, kayısı gibi coğrafi üstünlüğü olan ürünlerini en iyi şekilde korumalı, kollamalı ve tüm olanaklarını seferber ederek en fazla katkıyı sağlamalıdır.”