Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Erdoğan’dan birlik ve beraberlik mesajı
Erdoğan’dan birlik ve beraberlik mesajı
‘Oyunları birer birer bozduk’
‘Oyunları birer birer bozduk’
Aydın siyasi gündemi değerlendirdi
Aydın siyasi gündemi değerlendirdi
Tavlaşoğlu projelerini paylaştı
Tavlaşoğlu projelerini paylaştı
Tekin: ‘Öğretmenlerin önerileri çok önemli’
Tekin: ‘Öğretmenlerin önerileri çok önemli’
HABERLER>TÜRKİYE
18 Kasım 2020 Çarşamba - 05:53

‘Önce bedenlerimizi çiğnemek zorundalar’

Bahçeli, "Türklüğü anayasadan çıkaracak bir kokuşmuş henüz anasından doğmamıştır. Türkiye’yi bölünmeye götürecek bir anayasanın varlığı kâbus dolu bir hayaldir. Hodri meydan, her kim aksi yönde hain bir mücadelenin içinde olacaksa, önce bizim bedenlerimizi çiğnemek ve toprağa gömmek durumundadır. '

‘Önce bedenlerimizi çiğnemek zorundalar’

MHP lideri Devlet Bahçeli, "Türklüğü anayasadan çıkaracak bir kokuşmuş henüz anasından doğmamıştır. Türkiye’yi bölünmeye götürecek bir anayasanın varlığı kâbus dolu bir hayaldir. Hodri meydan, her kim aksi yönde hain bir mücadelenin içinde olacaksa, önce bizim bedenlerimizi çiğnemek ve toprağa gömmek durumundadır. Anayasa’nın ilk üç maddesiyle koruyucu zırhı olan dördüncü maddesi kırmızı çizgimizdir. Çizgisi olmayan, siyasetleri çizilmiş ve üzerine çarpı koyulmuş FETÖ ve PKK lobisinin ateşle oynadığını hatırlatmak bizim boynumuzun borcudur. Susanları korkak sanmasınlar" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, Türkiye için yalnızca bir siyaset veya strateji konusu olmadığını kaydeden Bahçeli, KKTC’nin güvenliğinin Türkiye’nin güvenliği, KKTC’nin bağımsızlığının Türkiye’nin bağımsızlığıyla eşanlamlı olduğunu belirtti.
"MARAŞ'TA PİKNİK YAPMAK İÇİN BORRELL'DEN VİZE Mİ İSTEYECEKTİK"
Kıbrıs Türklüğünün yok sayılamayacağını varlık haklarının yokuşa sürülemeyeceğini belirten Bahçeli, ”Kıbrıs Türkülüğü imha ve inkar edilemez. Uluslararası toplumun Kıbrıs Türklüğünü görmezden gelmesi, taleplerini ağırdan alması, egemenlik çıkarlarına karşı on yıllardır üç maymunu oynaması sakat ve yanlı bir bakıştır. Şayet demokrasinin ilkelerini turnusol kağıdı gibi Kıbrıs tarihinin üzerine koyarsak, kimin anti demokratik, kimin faşist, kimin düşmanca muamele ve münasebet içinde olduğunu herkes görecektir. Şayet insan hakları ve özgürlük kriterlerinden hadiselere bakarsak, kimlerin bu değerlerin tam tersi duruş içinde olduğu da canlı bir resim gibi ortaya çıkacaktır. Biz vatan toprağını ziyaret etmek için provokasyon çığlığı atan Yunanistan’dan mı izin alacaktık? Biz 46 yıldır kilitli olan Maraş’ta piknik yapmak için üzüntüsünü paylaşan AB Dış ilişkiler ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Borell’den mi vize isteyecektik?” dedi.
"TARİHİ GERÇEKLERLE BAĞDAŞMAYAN BİR SKANDALDIR"
“Türkiye olmadan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti hesaba katılmadan, Doğu Akdeniz’de atılacak her adım, kurulacak her ilişki ağı barış arayışlarını yıkacak, istikrar arzularını yok edecektir” diyen Bahçeli, ”Esasen meselenin özü bu kadar yalın, bu kadar basittir. Geçtiğimiz Eylül ayında Güney Kıbrıs’ı ziyaret eden Yunanistan Cumhurbaşkanı’nın Kuzey Kıbrıs’ın işgal altında olduğunu zırvalaması, Kıbrıs Helenizm’inden bahsetmesi tarihi gerçeklerle bağdaşmayan bir skandaldır. Bayan Cumhurbaşkanı cehaletinin ve önyargılarının, aynı zamanda da hüsran verici husumetinin kurbanı olmuştur. Anlaşılacağı üzere Enosis kampanyası hız kesmeden, figüranları değişse bile ana gayesi değişmeden devam etmektedir. Diyorum ki, Helen’i falan bilmeyiz, mazisi karanlık olan hedefleri tanımayız, bunları kesinlikle takmayız, Kıbrıs’a baktığımızda sadece Türk’ü görürüz, Türk vatanına şahit oluruz” diye konuştu.
“AMBARGOLARIN VE KISITLAMALARIN KALDIRILMASI BİR DİĞER BEKLENTİMİZDİR”
Kıbrıs Türklüğünün uluslararası camiada tanınması, çizilen işgal ve esaret haritalarının yırtılıp atılması beklentisi içinde olunduğunu söyleyen Bahçeli,” Ambargoların ve kısıtlamaların kaldırılması bir diğer beklentimizdir. Doğu Akdeniz’in kaptan köşkü olan Kıbrıs, bilhassa hidrokarbon zenginliklerin bulunmasıyla ve bu zenginliklerin paylaşım sorunlarının belirmesiyle tüm dikkatleri üzerine çekmiştir. Türkiye Doğu Akdeniz’deki haklarından şüphesiz ödün vermeyecektir. Kıbrıs Türklüğü Doğu Akdeniz’den dışlanamayacak, uzak tutulamayacaktır. Bölgenin barış ve istikrarı için doğal kaynakların adaletli ve hakkaniyet ölçülerine dayalı paylaşımı geldiğimiz bugünkü aşamada vazgeçilmez önemdedir. Kapalı Maraş çok şükür aslına dönmüş, kilitleri açılmıştır. Bundan ziyadesiyle memnunuz" diye konuştu.
TBMM’ne sunulan Azerbaycan Tezkeresi’ne desteğin tam olduğunu kaydeden Bahçeli,"28 yıl önce işgal edilen topraklarının yüzde 70’ini 44 günde işgalden kurtaran dost ve kardeş Azerbaycan’ın sonuna kadar arkasında olacağımızı da bu kapsamda bir kez daha güçlü olarak söylemek isterim. Dileğimiz Dağlık Karabağ’ın tamamının temizlenmesi, mütecaviz Ermenistan’ın vatan topraklarının her zerresinden sökülüp atılmasıdır. 10 Kasım tarihli ateşkesin mahiyetini ve teknik konularını bazı odakların tartışma ve karartma gayretleri harekâtın muazzam stratejik boyutlarını örtmeye yetmeyecektir" dedi.
"TÜRKİYE’Yİ ŞİKAYET EDE EDE BİTİREMEMİŞ"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Bahçeli, "Geçtiğimiz günlerde konuğu olduğu ABD merkezli Ortadoğu Enstitüsü’nde, tıpkı bir etki ajanı gibi konuşmuş, Türkiye’ye verip veriştirmiş, fukara aklının bagajında ne varsa döküp saçmıştır. Hatta ABD ve AB liderlerine yönelik, 'Türkiye’de demokrasi hareketlerini destekleyin' çağrısında bulunmuştur. Kılıçdaroğlu yapar da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı durur mu, o da işbirlikçiliğin film setine balıklama atlayarak göz kamaştıran figüranlığını maharetle ve tekraren sergilemiştir. 9-10 Kasım 2020’de, Uluslararası Siyasi Danışmanlar Derneği’nin sanal olarak düzenlenen 52’üncü Dünya Konferansı’nda kırık dökük yabancı diliyle açılış konuşması yapmıştır. Türkiye’yi şikayet ede ede bitirememiş, işleyen demokrasimizi inkar ederek kötülemiştir" diye konuştu.
"CHP’LİLER BELEDİYE İŞLERİNDEN BAŞKA HER ŞEYLE MEŞGULDÜR"
Küçükçekmece Belediyesi ile ilgili basında yer alan haberlere ilişkin konuşan Bahçeli," CHP’li Küçükçekmece Belediyesi’nin PKK’nın mahut renklerinden oluşan melun kanlı amblemini bir çocuk parkının yer döşemesinde kullanması Kılıçdaroğlu zihniyetinin terör örgütü sempatisinde eşik ve sınır tanımadığının işaretidir. Bu vahim bir olaydır. Çocuklara bölücülük aşılamaya çalışan CHP’nin PKK’yı belediyelere taşımasının hesabı mutlaka sorulmalı, burunlarından fitil fitil getirilmelidir. Sorarım sizlere, aziz Atatürk’ün kurduğu CHP bu hallere, bu kötü ellere nasıl düştü? Dünya üzerinde küresel güç merkezlerine taklalar atan, gelin beni kullanın, boyunduruk altına alın mesajı veren kaç muhalefet partisi vardır? CHP, bu kadar mı kökünden koptu, bu kadar mı tarihi gerçekleriyle ters düşüp rehin altına girdi? Bu ayıplı Kılıçdaroğlu nereye koşuyor, hangi rezil kucaklara atılmak için çırpınıyor" dedi.
"AŞAĞI YUKARI BİR MUTABAKAT METNİ ŞU AN ELİMİZDE” DEDİ Mİ DEMEDİ Mİ? "
Gündemde CHP, HDP, İYİ Parti ve Saadet Partisi’nin eşgüdüm halinde taslağını hazırladıkları bir anayasa hazırlığı konuşulduğunu belirten Bahçeli, "Beklendiği üzere, İP yönetimi tedavüldeki iddiayı reddetmiştir. Kılıçdaroğlu hayretle izlediğini söylemiş, nihayet o da reddetmiştir. Peki, 13 Ocak 2018 ile 7 Mayıs 2018 tarihleri arasında hazırlanmış mezkur anayasa değişikliği çerçeve metni için kurulan veya kurdurulan masaya kimler oturdu? O oturmadı, bu oturmadı, şunun haberi olmadı ise, sokağa bırakılan ihanet metnini kim yazdı, kim hazırladı, kimler müzakere etti? Türklüğü, Türk milletini, Atatürk’ü, Türkçe’yi anayasadan çıkarma tekliflerini, vatandaşlık tanımının değiştirilmesini, federal yönetim hedefini, anadilde eğitim niyetini kim izah edecek? Bu melanetin açıklaması nasıl yapılacak? Kemal Kılıçdaroğlu hayreti mayreti bıraksın, haysiyetle itiraf etsin: 2 Haziran 2018’de, bir gazetede çıkan açıklamasında; 'Millet ittifakı olarak çalışma yaptık. Başında İbrahim Kaboğlu vardı. Aşağı yukarı bir mutabakat metni şu an elimizde' dedi mi demedi mi? 21 Haziran 2018’de, bir televizyon kanalında; 'Dört partinin anayasa değişikliğinde ilkeler üzerinde anlaşma metin hazırlandı' dedi mi demedi mi? Bu yalancılık karşısında asıl hayrete düşen milletimizdir. Bu yalan makinesi öyle çalışmıştır ki, ne fren tutmuş, ne dur durak bilmiştir. Zilletin dört temsilcisinin kurulduğu anayasa hazırlık masasını PKK kurmuş, yazım işinin yapılabilmesi için ihtiyaç olan kalem siparişi de FETÖ’ye verilmiştir. Kılıçdaroğlu’nun yalanı meslek haline getirmesi utanç verici bir rezalettir. İnsanlarımızın gözünün içine baka baka yalan söylemesi de millete, demokrasiye, maneviyatımıza bühtan ve hakarettir. Kılıçdaroğlu ders alır mı bilemem, ama tavsiyem şu sözün kulağına küpe olmasıdır: Yalanı yalancıyla, yanlışı cahille sakın tartışmayın, çünkü yalancıya gerçeği, cahile doğruyu anlatamazsınız. Bir yalan dört doğruyu götürür: Güven, iyilik, sadakat, huzur. Unutmayınız ki, ben Müslümanım diyen bir vicdan sahibi yalan söylemez, söyleyemez. Fakat bu zilletin ruhuna yalan, talan, dolan yuva yapmıştır. Resmen batan gemiye dönen ve tel tel dağılan İP’e, rüzgârın savurduğu kuru yaprağa çevrilen CHP’ye diyorum ki, yalanla belki bir yerlere gidebilirsiniz, ancak gittiğiniz yerden asla geri dönemezsiniz. Uzun sözü kısası, MHP’ye zamanında yapılan Okyanus ötesi kaynaklı operasyonun gerçek mahiyeti sanıyorum şu günlerde daha da netleşmiştir" açıklamasında bulundu.
"ANAYASA’NIN DÖRDÜNCÜ MADDESİ KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR"
Bahçeli, "'MHP kalıntılarından kurtulmak lazım' diyen alçakların hangi senaryoların tetikçisi ve teşrifatçıları oldukları alenileşmiş, açığa çıkmıştır. Her yalancı korkak, aynı zamanda da günahkardır. Bu millete korkaklardan, günahkârlardan, Türkiye düşmanlarının piyonlarından fayda gelmez, bunların hayrı kesinlikle dokunmaz. Bir kez daha söylüyorum: Türklüğü anayasadan çıkaracak bir kokuşmuş henüz anasından doğmamıştır. Hadi doğdu varsayalım, o zaman geldiği gibi gitmesi de bizim için şerefli bir vatan vazifesidir. Türkiye’yi bölünmeye götürecek bir anayasanın varlığı kâbus dolu bir hayaldir. Hodri meydan, her kim aksi yönde hain bir mücadelenin içinde olacaksa, önce bizim bedenlerimizi çiğnemek ve toprağa gömmek durumundadır. Anayasa’nın ilk üç maddesiyle koruyucu zırhı olan dördüncü maddesi kırmızı çizgimizdir. Çizgisi olmayan, siyasetleri çizilmiş ve üzerine çarpı koyulmuş FETÖ ve PKK lobisinin ateşle oynadığını hatırlatmak bizim boynumuzun borcudur. Susanları korkak sanmasınlar" ifadelerini kullandı.

 
‘Mümkünatı yok!’
 
Erzurum tahsilatta zirvede
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
“Hiçbir zaman yalnız bırakmayacağız”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ...
‘Dayanışma içinde olmayı sürdüreceğiz’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) ...
KKTC’de tarihi buluşma
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, KKTC’nin kuruluş yıl dönümü töreninde ...
 
‘Daha çok çalışacağız’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin AK Parti’ye Türkiye’yi inşa sorumluluğunu ...
Erdoğan’dan Hukuk Devleti vurgusu
Erdoğan, ‘Geçtiğimiz sene ilan ettiğimiz yargı reformu formu ile hukuk ...
“Milletimizle istişare ediyoruz”
Erdoğan, ‘“Biz birileri gibi yaptıklarımızı ya da yapacaklarımızı sağa ...
 
Savunma Sanayisinde milli diriliş
Erdoğan, “Hükümete geldiğimizde öncelik verdiğimiz alanlardan birini de ...
Azerbaycan, Türk’ün neler yapabileceğini de gösterdi
Çavuşoğlu, “Gerçekten biz kahraman Azerbaycan ordusu ile Başkumandanın ...
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan çağrı
Erdoğan: “Vatandaşlarımızdan bireysel tasarruflarında milli paralarına ...
 
PALANDÖKEN
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’da Belediyelerin Önceliği Ne Olmalı?

a.Kentsel Dönüşüm
b.Kent içi Ulaşım
c.Altyapı
d.Sosyal Belediyecilik
e.Kültür, Turizm ve Sanat
f.Sosyal Katılımcılık
g.Mahalle Kültürüne dönüş


Sonuçları göster Anket arşivi
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri