Atatürk Üniversitesi, Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Savaş Eğilmez, Suriye’de sivil halkın tarihin gördüğü en büyük kaosunu yaşadıklarını belirterek, “Rakka’da, bu bölgede yaşayan masum ve sivil halk, iki terör grubundan birini seçerek kaderlerine razı gelmek zorunda bırakılıyorlar.” dedi.
Suriye halkının bir taraftan Esed rejimi, bir taraftan DAİŞ ve PYD gibi terör örgütleri, diğer yandan Rusya gibi terörist destekçisi devletlerin zulmü ve baskısı altında var olma mücadelesi içinde olduklarını kaydeden Dr. Savaş Eğilmez, “Bu insanlar, şimdi de özellikle DAİŞ’in sözde başkenti Rakka ve çevresinde 2 tercihten birine zorlanıyorlar. Bu bölgede yaşayan masum ve sivil halk, 2 terör grubundan birini seçerek kaderlerine razı gelmek zorunda bırakılıyorlar. Bir tarafta katı kurallarla, büyük bir baskı yönetim tarzını sözde Şeriat adı altında dikte eden mevcut hakim DAİŞ terör örgütü, diğer taraftan Marksist söylemleri benimsemiş, insanları İslamiyet’ten uzaklaştırmaya çalışan, komünist bir yönetim biçiminin propagandasını yapan PYD-YPG terör örgütü var.” diye konuştu.
Atatürk Üniversitesi, Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Savaş Eğilmez, DAİŞ’den kurtulmayı bekleyen bölge insanının özellikle Türkmenler ve Araplar, İslam’la hiç ilgisi olmayan ve kendileri gibi düşünmeyen, Kürtler dışında kimseyi istemeyen PYD kontrolünde bir hayatın, DAİŞ kontrolünde olandan çokta iyi olmayacağı düşüncesinde olduklarını ifade ederek, şöyle konuştu:
“Marksist düşünceyi kabullenmiş Kürtler dışındaki toplulukları büyük bir baskı altında tutan PYD, kontrolü altına aldığı bölgeleri Arap ve Türkmenlerden temizleyerek demografik yapıyı hızla değiştiriyor. Asırlardır bölgede yaşayan Arap ve Türkmenlerin evlerine, arazilerine ve mallarına el koyarak belirlediği kamplarda yaşamaya zorluyorlar. Bu durumun son örneği Rakka’nın 50 km kuzeyinde bulunan Ayn İssa’da yaşanıyor. Buranın kontrolünü ele geçiren YPG terör örgütü, bölgenin yerli halkı olan Arapların geri gelmesini engellediği gibi halen kasabada yaşayan insanları da buradan uzaklaştırarak, yerlerine Kürtleri yerleştirdiler. Görüldüğü gibi Suriye halkı DAİŞ’den sonra da Marksist, Kürt terör grubu PYD ve bunun silahlı kolu YPG ile mücadele etmek zorunda kalacaktır. Yani Suriye’de “Savaş içinde savaş” yaşanmaktadır. Küresel güçler, bölge insanına ölümü gösterip, sıtmaya razı etme uğraşındalar. İki seçenekte de küresel güçler kazanacaktır. İki seçenekte de Müslümanlar ve İslamiyet kaybedecektir. PYD ve türevlerinin batıyı cezbeden en önde gelen özelliklerinden birisi İslam karşıtı söylemleri ve uygulamalarıdır. Bölge için, masum halk için tek kurtuluş yolu Türkiye’nin söylemleridir. Türk Devleti’nin ortaya koyduğu görüşler hayata geçtikçe, kazanan adalet ve masum Suriye halkı olacaktır.”