Mart ayında 8 bin yeni bekçi alımına çıkılacağını bildiren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bakın 1971 yılında Türkiye’de yaklaşık 15 bin bekçi vardı ve o zaman nüfusumuz 35,7 milyondu. Şimdi ülkemiz daha kalabalık, şehirlerimiz daha kalabalık. Öyleyse bizim bu teşkilatı modernize etme ve sayısını arttırma çalışmalarımız sürecektir, sürmelidir" dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Erzincan POMEM 1. Dönem Çarşı ve Mahalle Bekçilerinin Yemin ve Sertifika Törenine katılmak üzere Erzincan’a geldi. Erzincan POMEM’de düzenlenen törene İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanı sıra Erzincan Valisi Ali Arslantaş, 3. Ordu Komutanı Orgeneral İsmail Serdar Savaş, Erzincan Milletvekilleri Süleyman Karaman ve Burhan Çakır, Erzincan Belediye Başkanı Cemalettin Başsoy, kamu kurum müdürleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve bekçilerin aileleri katıldı. Saygı duruşunda bulunulmasının ardından İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan programda dönem birincisi tarafından yaş kütüğüne plaket çakıldı.
Programda konuşan Bakan Soylu, bugünün dünyasında güvenlik meselesinin giderek daha farklı bir hal aldığını belirterek, "Avrupa’nın en büyük başkentlerinde, ellerinde makineli tüfeklerle özel harekatçılar, metrolarda, meydanlarda nöbet beklemektedirler. Terör, göç, düzensiz göç ve özellikle uyuşturucu ticareti, organize suç çeşitleri, 21. yüzyılda insanlığı ciddi şekilde tehdit etmektedir. Dünyada uyuşturucuya bağlı ölümler katlanarak artmaktadır. Avrupa’nın gelişmiş laboratuvarlarında insanlığın gelmiş geçmiş en gaddar, en öldürücü sentetik kimyasal uyuşturucu hapları üretilmektedir. DEAŞ gibi, PKK/PYD gibi, FETÖ gibi örgütler, küresel güçlerle ilişkiler içerisindedirler. Koskoca devletler bunları ne yazık ki muhatap almakta, eğitmekte silah vermekte başkalarıyla çatıştırmak da, araç olarak kullanmaktadırlar. Türkiye olarak bu problemlerin hemen hemen hepsinin en kritik coğrafi rotaları üzerindeyiz. Hem denizde, hem karada hem de havada bu böyledir. Ülkemizin genç nüfusu, özellikle terör örgütlerinin ve uyuşturucu ticaretini yönetenlerin iştahını kabartmaktadır. Türkiye bugün çok önemli güvenlik maliyetleri sırtlanmış durumdadır" dedi.
"Türkiye’de 2018 yılında ele geçirilen uyuşturucunun maddi değeri, 3.5 milyar Türk lirasıdır"
Bakan Soylu konuşmasının devamında, "2018 yılında tüm terör örgütlerine dönük toplam 129 bin 787 terör operasyonu; 147 bin 552 uyuşturucu operasyonu yaptık. Çok kaba bir hesapla, Türkiye’de 2018 yılında ele geçirilen uyuşturucunun maddi değeri, 3.5 milyar Türk lirasıdır. Geçen yıl sonu itibarıyla yakaladığımız düzensiz göçmen sayısı 268 bin kişidir. Bu rakamlar dünyanın gelişmiş ülkelerinin, parası bol ama vicdanı kıt ülkelerinin duymaktan bile korkacağı rakamlardır. Diyebilirim ki bugün Türkiye'yi uyuşturucuyla, göçle ve terörle abluka almak istiyorlar. Ama bir şansımız var. Türkiye bugün son 300 yılın en kuvvetli dönemindedir. Bütün risklerimizi, tehditlerimizi ülkemizin kendi gücüyle bertaraf ediyoruz. 15 Temmuz darbe girişimini, milletimizin cesareti, feraseti, sayın cumhurbaşkanımızın liderliği ve en önemlisi, Cenab-ı Hakk’ın takdiriyle atlattık. Kendi silahımızı üretiyoruz. Kendi helikopterimizi yapıyoruz. Yollarımızı, altyapımızı, fırsatlarımızı yönetmek üzere kendimiz planlayıp kendimiz yapıyoruz. Oysa biz bu ülkede polisin haftalık benzin istihkakının 10-15 litre olduğu; benzin yokluğundan polisin olay yerine gidemediği; akaryakıt istasyonlarından borçla benzin alındığını veya esnafların yardımlarıyla ihtiyaçların karşılanmaya çalışıldığı; o günkü kısıtlı yerli üretim imkanlarıyla yapılan ve çoğu eski tabancaların tutukluk yapması yüzünden bekçimizin polisimizin şehit düştüğü günleri yaşadık. Biz bunları unutmuyoruz. Sadece bunları değil, aynı zamanda telefon açıp, 155’den imdat bekleyen vatandaşımıza 'kusura bakmayın aracımız yok, mazotumuz yok. Sizlere gelemiyoruz' dediği ve insanların gönüllerinin üzüldüğü, çaresizliklerinin içine sığındığı biz o günleri unutmuyoruz. Biz akşamın saatinde bir şekilde hastaneye gelip de, sabaha kadar acaba doktoru 5 dakika görebilir miyim diye, Anadolu’nun birçok vilayetinden Ankara’ya, İstanbul’a ve özellikle üniversite hastanelerine gelip, annesini babasını doktora göstermek isteyen o evlatların sabaha kadar annesinin babasının yüzüne maalesef solgun solgun mahcup baktığı o günleri unutmuyoruz. Biz, siz sınır dışında size 'teröre karşı mücadele edemezsiniz' diye söylüyoruz. Bunu 'gerçekleştiremezsiniz diye talimat veriyoruz' diye üstten konuşan Amerika başta olmak üzere 'siz bizim verdiğimiz tanklarla beraber terör örgütleriyle mücadele edemezsiniz' diyenlerin o bize üstenci bakışlarını hiçbir zaman unutmuyoruz. Çok şükür o günler çok uzakta kaldı. Biz insansız hava aracını Amerika’dan istediğimiz zaman 'kusura bakmayın senatodan izin alamadık. Size veremiyoruz' dediklerinde İsrail’e gidip, 'ne olursunuz terörle mücadele etmek istiyoruz. Bize insansız hava aracı verin' dediğimizde parasıyla aldığımızda, bozulup, geri gönderdiğimizde 6 ay, 1 yıl kasıtlı bize göndermedikleri günleri biz unutmuyoruz. Allah’a çok şükürler olsun bugün onlar geride kaldı. Türkiye eski Türkiye değil. Biz bugün elimizi İsrail’e açıp, 'bize insansız hava aracı verin' diye 'biz terörle mücadele edelim' dediğimiz o günlerde değiliz. Bizim Türk mühendislerimizin ay yıldızlı amblemi insansız hava araçlarımızın evet göğsüne vurduğunu ve bizim insanımızın ürettiği kimseye muhtaç olmadığımız bir Türkiye tablosuyla karşı karşıyayız" ifadelerini kaydetti.
"8 bin yeni bekçi alımına çıkıyoruz"
"Mart ayında 8 bin yeni bekçi alımına çıkıyoruz" diyen Bakan Soylu, "1971 yılında Türkiye'de yaklaşık 15 bin bekçi vardı ve o zaman nüfusumuz 35,7 milyondu. Şimdi ülkemiz daha kalabalık, şehirlerimiz daha kalabalık. Öyleyse bizim bu teşkilatı modernize etme ve sayısını arttırma çalışmalarımız sürecektir, sürmelidir" diye konuştu.
Konuşmaların ardından eğitimlerini başarıyla tamamlayarak dereceye giren öğrenciler, Bakan Soylu tarafından başarı belgesi, plaket ve hediye ile ödüllendirildi. Törenden sonra bin 344 çarşı ve mahalle bekçisi yemin etti.