Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile eğitimde beceri odaklı bir yaklaşım sergilendiğini belirterek, "Tamamen felsefemizi değiştirmiş olduk. Bunu çok önemli buluyorum. Dünya ve Türkiye değişiyor. Değişen şartlara ayak uydurabilmemiz açısından, sizin daha iyi yetişebilmeniz açısından bu değişiklikleri bizim yapmamız gerekiyordu" dedi.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Ankara'da düzenlenen "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Öğrenci Çalıştayı"na katıldı. Bakın Tekin, yaptığı konuşmada Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'ni anlattı. Tekin, kendi öğrencilik yıllarında bilgiye erişimin zorluğuna dikkati çekerek, "Bu programları değiştirme sebebini kendi hikayem üzerinden size anlatayım. Benim anlattığım şeyler size milattan önce gibi gelecek ama öyle değil. Öğrenci olduğum 1990’lı yıllarda Türkiye ve dünya nasıl bir dünyaydı? Size bir soru sorsam ya da öğretmeniniz herhangi bir araştırma yapmanız için ödev verse siz 15 dakika içerisinde asgari bir bilgiye sahip oluyorsunuz. Peki biz nasıldık? Öğretmenimiz bize bir yıllık ödev veriyordu. Bizim bu ödevi yapabilmemiz için hiçbirinizin görmediği ciltler dolusu ansiklopedi vardı. Öğretmenimizin bize verdiği ödevi yapmamız için hafta sonunu bekliyoruz. Cumartesi sabah il halk kütüphanesinin kapısına gidiyoruz. İl halk kütüphanesinin kapısında kuyruk bekliyoruz. İçeri girdiğimizde ödevi araştıracağımız ansiklopedinin başına gidip, biraz sıra bekliyoruz. Ansiklopediyi aldınız, açtınız buldunuz. Fotokopi yok. Kameraya da çekemiyorsunuz, cep telefonu da yok çünkü. Onu okuyacaksınız ve varsa defterinize yazacaksınız" dedi.
"Değiştirmeye çalıştığımız müfredat bilgiye erişimimizin zor olduğu bir döneme ait"
Tekin, "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli adıyla değiştirmeye çalıştığımız müfredat bilgiye erişimimizin bu kadar zor olduğu bir döneme ait. Bilgiye erişmek çok zor. Çocuklarımıza ve gençlerimize vereceğimiz bilgileri hepsini ders kitaplarında verelim, her şeyi okulda verelim; ders kitaplarımız ile müfredatımız böyle olunca iki tane sıkıntıyla karşı karşıya kalıyor. Bir tanesi sizin çok rahat ulaşacağınız bilgiyi biz kitaplarınıza koyarak kitaplarınızı şişirmiş oluyoruz. ‘Bunları bize neden veriyorlar? Kitapta neden anlatıyorlar? Biz zaten iki dakikada Google ile öğreniyoruz' diye şaşırdığınız şeylerin orada var olma sebebi bu" diye konuştu.
"'Bu bilgilerden nasıl faydalanacaklar mantığına geçmemiz lazım' dedik"
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nden önceki müfredatın sadece bilgi vermek üzere yapıldığını belirten Bakan Tekin, "Bu müfredatın hazırlandığı dönem mantık olarak ‘Bu çocuklar başka yerlerden bilgi elde etmeleri zor. O yüzden vereceğimiz her şeyi burada verelim.' Böyle bir mantıkla hazırlandığı için ve içinde bulunduğumuz dönemde bilgiye erişim çok kolay olduğu için çocuklarımızın bilgiye erişmesi ile uğraşmayalım artık. Bilgiye istedikleri şekilde rahatlıkla erişiyorlar. Peki ne eksik olan? Eksik olan da bu bilgiyi gündelik hayatınızda nasıl, nerede ve niçin kullanacağınız sorularının cevaplarını vermek lazım. Müfredatımız bilgi odaklı olduğu için 'Bu bilgiyi bize neden veriyorlar?' sorularını çok fazla soruyorduk. Dedik ki ‘Çocuklarımıza bilgi vermek değil, bu bilgi çocuklarımızın eğitim ve öğretim süreçlerine nasıl katkı verecek? Gündelik hayatlarını nasıl değiştirecek? Gündelik hayatlarını kolaylaştırabilmeleri için bu bilgilerden nasıl faydalanacaklar' mantığına geçmemiz lazım' dedik" ifadelerini kullandı.
"Felsefemizi değiştirmiş olduk"
Yeni müfredat ile beceri odaklı bir yaklaşım sergilediklerini aktaran Bakan Tekin, "Tamamen felsefemizi değiştirmiş olduk. Bunu çok önemli buluyorum. Dünya ve Türkiye değişiyor. Değişen şartlara ayak uydurabilmemiz açısından, sizin daha iyi yetişebilmeniz açısından bu değişiklikleri bizim yapmamız gerekiyordu" dedi.
TEKİN, ÖĞRENCİ DANIŞMA KURULU ÜYELERİYLE BİR ARAYA GELDİ
Bakan Tekin, konuşmasının ardından "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Öğrenci Çalıştayları" kapsamında, yedi bölgeden ve on beş farklı ilden gelen 27 öğrencinin yer aldığı danışma kurulu üyeleriyle bir araya geldi.
Danışma Kurulu üyesi öğrenciler, Maarif Modeli'ne ilişkin görüş ve önerilerini Bakan Tekin'e aktardı.
Buluşmada, dikkat çeken anlardan biri Danışma Kurulu üyesi 9. sınıf öğrencisinin Bakan Tekin'e "Simurg" benzetmesi oldu.
Öğrenci, "Simurg Kuşu Efsanesi"ni anlatarak Bakan Tekin'in Maarif Modeli'ni hayata geçirmek için aldığı risklerin ve karşılaştığı zorlukların farkında olduklarını ifade etti ve Bakan Tekin'e "Siz bizim Simurg'umuzsunuz." sözleriyle hitap etti.
Öğrenci, ayrıca üzerinde "Simurg Sizsiniz" yazılı bir tabloyu da Bakan Tekin'e hediye etti.
Başka bir öğrenci de Maarif Modeli'ne ilişkin hazırladıkları dergileri Bakan Tekin'e sunarak, eğitimlerine yaptığı katkıdan dolayı teşekkür etti. Bakan Tekin, daha sonra öğrencilerle hatıra fotoğrafı çektirdi.
Çalıştaya 150'nin üzerinde öğrenci katılıyor
Çalıştayda, farklı okul türlerinden 150'nin üzerinde öğrenci, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'ne ilişkin görüşlerini paylaşacak.
Çalıştay kapsamında öğrenciler, yuvarlak masa toplantılarında bir araya geldi. Her masada, müfredat hazırlık sürecinde görev almış bir komisyon başkanı, zümre öğretmenleri ve bir raportör bulunuyor.
Öğrencilere açık uçlu sorular
Çalıştayda öğretmenler, beceri temelli müfredatın öğrenme süreçlerine katkılarını belirlemek amacıyla öğrencilere açık uçlu sorular yöneltecek.
Öğrencilerin öğrenme süreçlerinde yaşadığı, "öğrenme"yi öğrenirken karşılaştığı sorunlara ışık tutması amacıyla öğrencilere derslere özgü görüşleri de sorulacak.
Ayrıca öğrenciler, yeni müfredat hakkında kompozisyon yazacak ve beyin fırtınası yaparak değerlendirme raporu hazırlayacak, böylece müfredatın izleme süreçlerine aktif katılım sağlayacaklar.
Ankara'daki ilk çalıştayın ardından altı ilde daha çalıştay düzenlenecek
Ankara'daki ilk çalıştayın ardından İstanbul, Erzurum, Diyarbakır, Trabzon, İzmir ve Antalya olmak üzere altı ilde daha "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Öğrenci Çalıştayları" düzenlenecek.
Öğrenci çalıştayları ile karar alma süreçleri güçlenecek
Öğrencilerin Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'ne ilişkin görüş ve önerilerinin yer aldığı raporlar, titizlikle incelenerek değerlendirilecek.
Öğretim programlarının etkililiğini ölçmek ve sürekliliğini sağlamak amacıyla dört ayrı birim üzerinden izleme ve değerlendirme sistemlerini hayata geçiren Bakanlık, öğrenci çalıştayları ile eğitimin ana bileşeni olan öğrencilerin de katkısıyla yeni müfredata ilişkin verilerin daha sistematik ve etkin bir şekilde toplanmasını hedefliyor.