Ne derler bilirsiniz, "Hayat bir yolculuktur" diye. Ben de size bugün bu yolculukta pusulanız olacak 20 altın kuraldan bahsedeceğim.
Sabah güneşle beraber uyanmakla başlar her şey. Erken kalkmak, günü kazanmaktır aslında. O tatlı yatağınızdan çıkıp, elinize bir kitap almak... İşte size güne muhteşem bir başlangıç.
Biliyorum, "gene mi sağlıklı beslenme muhabbeti" diyeceksiniz ama bu işin şakası yok. Vücudunuz sizin taşıyıcınız, ona iyi bakın. Ve kendinizi sevin, olduğunuz gibi... Başkalarını yargılamayı bırakın artık. Herkesin hikâyesi farklı.
"Kendin ol" derim hep. Başkasının kopyası olmaya çalışmak kadar yorucu bir şey yok. Hedefler koyun önünüze, ama gerçekçi olsun. Gününüzü planlayın, zamanı boşa harcamayın.
Pozitif olmak, hayatın en büyük sırrı belki de. Bir amaç edinin kendinize. İlham kaynakları bulun. Büyük düşünmekten korkmayın. Etrafınıza iyi bir çevre edinin, çünkü yalnız ağaç orman olmaz.
Paranızı kontrol edin dedim mi? Evet, bu da önemli. Yeteneklerinizi geliştirin, yeni şeyler öğrenin. Ve hayır demeyi öğrenin. Her şeye evet demek sizi mutlu etmez.
Hatalarınızla yüzleşin dostlar. Kaçmayın onlardan. Bazen vazgeçmek de gerekir, bunu bilin. Affetmeyi öğrenin, önce kendinizi, sonra başkalarını.
Ve son olarak, disiplinli olun. Hayat bir maraton, sprint değil.
Bu 20 adımı tek tek düşünün. Her biri sizi bir adım öteye taşıyacak. Yarın sabah erkenden kalkıp, bu yazıyı tekrar okuyun. Sonra bir ayna bulun ve kendinize sorun: "Ben hayatta ne istiyorum?"
Cevabı biliyorsunuz aslında...
Bu köşeden herkese iyi hayatlar...
Not: Tereciye tere satmıyorum, sadece hatırlatıyorum. Çünkü bazen en basit şeyleri unutuyoruz...