Ankara Kalesi'nde lokanta işleten Şenkayalı Sadık Candan, 107 yaşındaki babasını evde sıkılmaması için iş yerine götürüyor. Sadık Candan, Ankara Kalesi'ndeki lokantasında hem müşterileriyle hem de 107 yaşındaki babasıyla ilgileniyor
Asırlık çınar Taştan Candan, 1930’lu yıllarda asker olduğunu belirterek, “Göz yok görmüyorum, kulak yok duymuyorum, ayak yok gidemiyorum, daha nereye neyleyim hayat gitmiş” dedi.
Ankara Kalesi'nde 1997 yılından beri lokanta işleten iki çocuk sahibi Sadık Candan, müşterilerinin yanı sıra her gün çok özel bir konuk daha ağırlıyor. Candan, evde canı sıkılan 107 yaşındaki babası Taşdan Candan'ı her gün iş yerine götürüyor. Taşdan Candan günün belirli saatlerinde lokantada köşesinde ona ayrılan divanda uyurken, yandaki masalarda bulunan müşteriler de yemek yiyor.
Babasının 1930 ve 1936 yılları arasında asker olduğunu dile getiren Sadık Candan, “Babam vatanına, milletine, devletine, bayrağına sadık bir insan. Devletin en zor durumunda askerlik yapmış. Altı sene üç ay belirli aralıklarla askerlik yapmış, o sırada başkomutanı Mustafa Kemal Atatürk’müş. Babam atlı süvari olduğu için bölük komutanının da emir eriydi. Çok iyi bir at binicidir” şeklinde konuştu.
Annesinin de hayatta olduğunu belirten Sadık Candan, onların yaz aylarında Erzurum'un Şenkaya ilçesi Yüreğir köyünde bahçe işleriyle uğraştığını, kış aylarını ise Ankara Gülveren’de kendisinin yanında geçirdiğini söyledi.
“ANNEMLE ÇİZEREK ANLAŞIYORLAR”
Anne ve babasının okur yazar olmadığını ifade eden Candan, kağıt üzerinde çizimlerle alınacak listesi hazırladıklarını, alacaklarını kağıda çizerek istediklerini paylaştı. Candan, “Listeye bakıyor, hiçbir şey yazılı değil sadece alışverişe gidip kağıda çizdiklerini gösterip ‘şunu ver’ diyor. İkisi de alışveriş yaparken böyle bir iletişim kuruyor" dedi.
Taşdan dede ise, “Göz yok görmüyorum, kulak yok duymuyorum, ayak yok gidemiyorum. Nereye daha neyleyim, hayat gitmiş” diye konuştu.
Eski manileri çok sevdiğini dile getiren Taşdan dede, İHA muhabirine birkaç mani de söyledi. Taşdan dede, “Yaz gelende açılır çiçeklerin, kış gelende sökülür çiçeklerin kalırsın bir kuru yaprak, karlar dağdır aşamazsın, kırılır kanadın düşemezsin, düşersin aşamazsın” ifadelerini kullandı.
“O BENİM BAŞKOMUTANIMDI”
Taşdan dede, 1930- 1936 yılları arasında askerlik yaparken başkomutanlarının Mustafa Kemal Atatürk, bölük komutanının ise Nurettin Baransel olduğunu anlattı. Taştan Candan, Atatürk için, “O yemekte yemezdi, içmekte bilmezdi, onun yemek yediği yeri kimse de bilmezdi. Kim söylüyorsa gelsin benim yanıma. Bir saat buradaydı, bir saat sonra kim bilir neredeydi. Çok çalışırdı, o benim başkomutanımdı” dedi.