Bakıyorum da, eski insanlardan kalan ne varsa, hepsini çürütmüşüz. En başta da samimiyeti... Hangi kapıyı çalsanız ardından iki yüzlü bir yılan çıkıyor. Hangi ele dokunsanız, zehre bulanmış.
Eskiden millet, ekmeğini bölüşürdü. Şimdi? Şimdi yalanlarını paylaşıyor! Her masada bir münafık, her koltukta bir sahtekâr. Ve en korkuncu, bu durumu normal göstermeye çalışan aydın geçinen mürekkep yalamışlar!
Ne oldu bize böyle? Hangi karanlık kuyularda kaybettik özümüzü? Dün tek yürekle atan millet, bugün bin bir suratla dolaşıyor sokaklarda. Her köşe başında bir başka maske...
Ey yüzü gülerken kalbi karanlık olanlar! Ey dostum deyip sırttan hançerleyenler! Sizin bu ikiyüzlülüğünüz yıktı toplumun dirliğini. Sizin bu sahteliğiniz zehirledi milletin ruhunu.
Ve siz, ey bu tahribata sessiz kalanlar! Bilin ki, suskunluğunuz da bir suç. Çürümenin ortağısınız!
Ya bir silkinip uyanacağız bu gaflet uykusundan, ya da boğulacağız bu riya bataklığında. Başka yol yok!"